Bundan asırlar önce Suriye tarafında bir köyde Kamber adında fakir bir genç yaşarmış. Babası ölünce; Daraz Beyleri köyünden gelin gelmiş olan garip anası ile köyde biçare kalmışlar. Kamber babasından kalan koyunlarla, dayısının koyunlarını güdermiş. Dayısı, Kamber’i çok severmiş. Adamın üç tane kızı varmış. Adam, yeğeninin oğlu olan ve babası öldükten sonra ona emanet kalan Kamber’e koyunlarını emanet edip iş sağlamış; istediği takdirde de üç kızından biriyle evlendirmeyi vaat etmiş. Bir müddet bu işi yapan Kamber’in, annesi de vefat etmiş. Kamber artık tek başına kalıvermiş.

Oy ver:
loading
4(57 oy)

Çok samimi iki arkadaş vardı. Biri çok kurnaz ve atılgan; diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi. Bir gün kurnaz olan, saf olanın yanına gidip işlerinin bozulduğunu söyleyerek ondan para istedi. Saf kahramanımızın kalbi de saf ve temiz olduğundan kırmadı can dostunu, verdi elinde avucunda ne varsa… Kurnaz arkadaş bu parayla islerini düzeltti. Bir süre geçmişti ki aradan kurnaz olan, saf arkadaşından; arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını istedi. Kızı çok beğendiğini ve onsuz yaşayamayacağını söyleyerek… Saf olan, nişanlısıyla konuştuktan sonra, onu da verdi çok sevdiği dostuna.

Oy ver:
loading
4(167 oy)

Herkese merhaba. Efendim aylardır hatta senelerdir bahsettiğim bu meşhur yeri bulmak üzere 23 Nisan 2014 günü üç kişi yola çıktık. Güzel bir vapur sefasının ardından adaya ayak basar basmaz araştırma hevesi ile tuttuk esrarengiz evin bilmediğimiz yolunu. Oradan girdik oradan çıktık o faytoncu senin bu seyyar satıcı benim sorduk soruşturduk sonunda esrarengiz evimizi bulduk. Bundan önce Aktüel Degisi 'nin 2010 senesinde çıkardığı sayıda Rum Yetimhanesi yazımda ki yorumlarda da bahsetmiştim ama o bilgileri tazelemek adına bizzat açıklamayı tekrar yazıyorum.

Oy ver:
loading
4(20 oy)

Adaları hep sevmişimdir. Şimdiye kadar iki kere gidebilme fırsatım olmasına rağmen bir çok insan gibi bende de çok farklı bir yer edindi Büyükada. İlk gittiğimde lisebirdeki ikinci senemdi. 2007 yılındaydık. Uzun bir müddet sonra yani 2012'nin 17 Nisan günü tekrar adalara gitme kararı aldık arkadaşlarla... İlk gittiğimde okulla gittiğimiz için, alanlarımız kısıtlıydı ve gözetmen hocalar vardı. Ama son gittiğimizde daha bir özgür olduğumuz için araştırma fırsatımız sınırsızdı.

Oy ver:
loading
3.5(26 oy)

İki derviş, yolculukları sırasında bir dere kenarına varmışlar. Genç bir kadın dere kenarında karşıya nasıl geçeceğini bilemez halde ağlamaktaymış. Dervişlerden biri, genç kadını kucaklayıp suyun öteki tarafına bırakmış. Öteki derviş, arkadaşının bu davranışını hiç hoş karşılamamış ancak sesini de çıkarmamış. Dervişler dere kenarından bir kilometre kadar uzaklaştıklarında; diğer derviş daha fazla dayanamamış ve arkadaşına hışımla dönmüş:

Oy ver:
loading
4(143 oy)

Sayfalar