Dursun

Temel ve Dursun ormanda kamp kurmuşlar. Birden çok şiddetli bir kükreme duymuşlar. Sesin geldiği yöne bakınca da bir arslanın üzerlerine doğru geldiğini görmüşler. Temel hemen spor ayakkabılarına sarılmış. Temel ayakkabılarını bağlarken, Dursun sormuş:

- Ula Temel ne bu telaş, arslandan daha hızlı koşabileceğini mi sanıyorsun?

Temel:

- Ula senden hızlı olsam yeter!...

Oy ver:
loading
4(14 oy)

Temel ile eşi Fadime, bir gün yakınlarda oturan dostları Dursun'a akşam oturmasına gitmişler. Kalkacakları zamana yakın çok şiddetli bir yağmur bastırmış. Dursun da bakmış yağmur çok şiddetli yağıyor, duracağı da yok. Bu yağmurda dostlarının ıslanmasına gönlü razı olmamış:

- Temel, siz en iyisi gece burada kalın! demiş.

Temel ile Fadime de kabul etmişler. Kısa bir süre sonra bakmışlar ki; Temel ortalarda yok. Tam da bu sırada kapı çalmış. Dursun kapıyı açmış, bir bakmış ki; gelen Temel. Sırılsıklam ıslanmış bir halde... Dursun sormuş:

Oy ver:
loading
4.5(16 oy)

Temel, Amerika'nın haksız yere Irak'a savaş açmasından rahatsız olur. Bir şekilde beyaz sarayın telefon numarasını bulup, başkan Bush'a telefon eder:

- Bağa bak uşağum! Siz madem Irak'a haksız yere savaş açtınız, ben de size savaş açıyorum haberiniz ola!

Bush, ciddiyetini pek bozmadan sorar:

- Peki bu savaşı hangi ülke adına açıyorsunuz?

Temel:

- Ben Türk'üm ama savaşı ülke olarak açmıyoruz... Biz savaşı; ben, kayınbiraderim İdris, halaoğlu Dursun, kahvehanedeki 6 arkadaşla beraber kendi adımıza açıyoruz da!

Oy ver:
loading
5(1 oy)

Temel ile Dursun İngiltere'ye gitmişler. Gezerlerken de İngiltere'nin şu meşhur iki katlı otobüslerinden birine binmişler. Temel hemen üst kata çıkmış, Dursun da alt katta bir yere geçmiş. Biraz dolaştıktan sonra Temel sıkılıp, cep telefonunu çıkartmış alt kattaki Dursun'u aramış:

- Alo Dursun. Orada durumlar nasıl?

Dursun:

- Temel haçan bizim şoför uyumuş, otobüs kendi kendine gidiyor...

Temel:

- O da bir şey mi Dursun? Bizim katta şoför bile yok!...

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Temel boğulmak üzere olan bir adamı görünce hemen denize atlamış ve adamı kurtarmış. Karaya çıkınca da adamı tuttuğu gibi tekrar denize atmış. Bu durumu gören Dursun sormuş: "Uşağum ne yapıyorsun?" diye. Temel de kendince açıklamış:

- Biz büyüklerimizden böyle öğrendik. İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir!...

Oy ver:
loading
2.5(12 oy)

Sayfalar