Nasreddin Hoca

Bir gün Nasreddin Hoca eve doğru yürüyormuş, bir arkadaşı arkadan seslenmiş:

- Aman hoca gördün mü biraz önce geçen helva kazanı ağzına kadar doluydu.

Hoca istifini bozmadan

- Bana ne? demiş.

Arkadaşı:

- Ama hoca helva kazanı sizin eve gidiyordu, buna ne dersin? demiş.

Hoca yine istifini bozmadan:

- O zaman sana ne? demiş.

Oy ver:
loading
4(14 oy)

Aksak Timur, Hoca'nın köyüne uğrar. Köylü, padişahı layıkıyla ağırlar. Padişah da giderken bu konukseverliğe karşılık:

- Köyünüze bir fil hediyem olsun! der ve gider.

Fil bu zamanla bağ bahçe koymaz her yanı talan eder. Köylü ne yapsın? Çaresiz, padişahın hediyesi diye ses çıkaramaz. Hoca'ya, hocam perişan olduk bizi kurtar, biz bu file bir şey yapsak padişah kellemizi alır derler. Hoca:

- Benimle gelin padişaha durumu arz edeyim! der.

Oy ver:
loading
4(20 oy)

Hoca bir gün Timur'un huzurundaymış. Aralarında tam iki arşın uzaklık varmış. Timur sormuş birden:

- Söyle bakalım Hoca, eşekle senin aranda ne fark var?

Hoca lafı yapıştırmış:

- Tam iki arşın efendimiz...

Oy ver:
loading
4(18 oy)

Bir gün Nasreddin hocaya bir mektup gelmiş. Mektup arapçaymış. Hoca mektubu evirmiş çevirmiş okuyamamış. Yoldan geçen birine sormuş:

- Yahu şu mektubu okuyuversene!

Adam da okuyamamış. Birkaç kişiye sormuş onlarda okuyamamış. Daha sonra birine sormuş:

- Ne yazıyor burada?

Adam da bilememiş. Hocaya demiş ki:

- Yaşından başından utan çok bilirim diye kavukla gezersin sonra da bir mektup bile okuyamazsın yuh sana!

Hoca da sinirlenmiş:

- Çok biliyosan al bu kavuğu... Tak kafana. Hoca ol sen oku bakalım!

Oy ver:
loading
4.5(14 oy)

Hocanın bir gün subaşıya işi düşer. Adam haraç ve rüşvet yiyen birisidir. Hoca fakir, ne yapsın. Bir çömleğe toprak doldurur ve üstüne bal sıvar. Gitmiş işini görmüş, ilamını almış. Ertesi gün kapısında bir adam bitmiş:

- Hoca demiş, subaşı ilamda bir kusur etmiş. Geri istiyor...

Hoca yutar mı:

- Kusura bakmasın evlat, demiş. Kusur ilamda değil çömlekteydi!...

Oy ver:
loading
3.5(22 oy)

Sayfalar