Nasreddin Hoca

Köylülerden biri Hoca'ya sorar:

- Hoca, dünya kaç metre?

Tam o sırada bir cenaze geçiyormuş yanlarından. Hoca onu göstererek:

- Ona sor! Bak, ölçmüş biçmiş, gidiyor!...

Oy ver:
loading
4.5(31 oy)

Hoca bir gün göl kenarında karısıyla birlikte çamaşır yıkamaya gider. Tam işe başlayacakları sırada bir karga gelir ve sabunu kaptığı gibi havalanır. Karısı:

- Yetiş efendi sabunu kuş kaptı! dediyse de Hoca kılını bile kıpırdatmaz.

- Telaşlanma karıcığım! der. Baksana simsiyah olmuş zavallı, o bizden daha kirli, varsın temizlensin!...

Oy ver:
loading
4.5(20 oy)

Nasreddin Hoca'ya dert yanıyorlar:

- Yahu Hoca senin karı çok geziyor.

Hoca:

- Olur mu canım? O kadar gezse arada bir bizim eve de uğrar.

Oy ver:
loading
4.5(15 oy)

Hoca, Timur Han'ın askerlerinin yanından geçerken; askerlerin nişancı komutanı tarafından çağırılır.

- Hocam şu ağaca yaslanın da askerlerimin hünerlerini size göstereyim!

Askerlere emir verir:

- Rahat... Hazır ol... Ateş!..

Hoca'nın kavuğuna tam 10 ok gelmiş kavuk delik deşik olmuştur. Komutan:

- Hocam askerlere söyleyeyim de size yeni bir kavuk getirsinler.

- Komutanım söyleyin bir adet de şalvar getirsinler.

- Hocam biz sizin şalvarınıza bir şey yapmadık ki, ne oldu? Hayırdır?

Oy ver:
loading
4.5(14 oy)

Timurlenk, Akşehir de karargah kurulunca şehir halkı adına, Nasrettin Hoca ile eşraftan iki zat hatır sormaya gittiler. Kahveler içilip sohbet edildikten sonra, Timur sormuş:

- Karargahımı nasıl buldunuz?

Beylerden biri cevap vermiş:

- Çok güzel ama fena bir koku var!

Timur fena halde kızmış, yanındakilere emir vermiş:

- Alın şu adamı, boynunu vurun!

Ve öteki beye dönmüş:

- Koku var mı?

Adam korkusundan:

- Ne münasebet efendimiz, misk-ü amber kokuyor, deyince Timur gene kızmış:

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Sayfalar