Cafer komadadır, yanında ise karısı... Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:

- İlk işten kovulduğum zaman yanımdaydın. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep baş ucumdaydın...

Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabii...

- Şimdi komadayım yine başucumdasın, sonunda anladım ama çok geç oldu, yahu sen ne uğursuz karısın...

Oy ver:
loading
4(4 oy)

Sarışın ile esmer köşeyi kolay dönmek için banka soymaya karar vermişler... Esmer bütün gece oturup plan yapmış... Sabah masanın üzerine kağıtları sermiş, soygunu tüm ayrıntıları ile sarışına anlatmış.

- İyi anladın değil mi? diye sormuş. Burası küçük bir semt bankası. Bir tek güvenlik görevlisi var işi üç dakikada bitirirsin, ben seni arabada bekleyeceğim.

Oy ver:
loading
4.5(3 oy)

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı:

- Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış.

Fizikçi:

Oy ver:
loading
4(7 oy)

Genç bir taşralı öğrenci İstanbul'a hukuk öğrenimi için gelmişti. Fakat büyük şehrin kızları aklını başından alınca, bu güzel kızlar üzerinde ihtisas yapmayı tercih etti. Öğretim yılının sonuna doğru babası oğlunu ziyarete geldi ve bu arada beraberce şehri dolaşmaya çıktılar. Bir aralık Beyazıt'ta dolaşırken geniş bir bahçeye girdiler. Karşılarındaki büyük binayı gösteren baba, oğluna sordu:

- Bu ne yavrum? Hastahane mi?

"Ben de bilmiyorum!" diye cevap veren delikanlı, o sırada yanlarından geçen bir gence dönüp sordu:

- Afedersiniz, bu ne binasıdır?

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Dört üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar. Okula gidince hocaya otobüsün lastiğinin patladığını söylerler. Hoca inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onlara ayrı bir sınav yapar. Hoca dört öğrenciyi boş salonun köşelerine yerleştirir. 100 üzerinden 50 puan alan sınavı geçecektir. Öğrenciler çabucak ön sayfadaki 10 puanlık 4 tane basit matematik sorusunu çözerler. Sınav kağıdını çevirdiklerinde ise 60 puanlık tek bir soru vardır: "Otobüsün hangi lastiği patladı?"

Oy ver:
loading
4(41 oy)

Sayfalar