Sihirli Hikaye

Temel ile Dursun bir erkek dergisinde eş değiştirme ile ilgili bir yazı okurlar. Bu yazıdan etkilenerek eş değiştirme olayını denemeye karar veririler. Akşam olunca Temel, Dursun'a sorar:

- Ula Dursun... Sence bizum karilar, şimdu ne yapayidur?

Tarih boyunca, her çağda görevini kötüye kullanan birileri mutlaka olmuştur.

Adam 18'ine yeni basmış kızına baş gelemeyince, oğullarının da başını derde sokmamak için kızı bir hocanın yanına verir. Bir şeyler öğrensin diyerek... Aradan bir yıl geçer, kızı ne arar ne sorar. Bir gün oğullarından birini yollar "Git de kardeşini bir kontrol et" diyerek...

Kızın ağabeyi bir gelir ki; kız hamile! Hocayı sıkıştırır; "Hoca bu ne hal?" diyerek. Hoca da kendince açıklar:

- Ne yapsaydım koca kız. Dövsen dövülmez sövsen sövülmez!...

Bir tavşan eczaneye girip sormuş:

- Havuç var mı?

Eczacı da "Yok!" demiş. Tavşan ertesi gün yine gelmiş:

- Havuç var mı?

Eczacı yine "Yok!" demiş. Tavşan bir sonraki gün yine gelmiş:

- Havuç var mı?

Eczacı "Yok!" demiş ama artık sinirlenmeye başlamış. Tavşan sürekli gelmeye devam edince de; eczacı bir gün dayanamayıp tavşanın ağzının ortasına yumruğu çakmış. Yumruğun etkisiyle tavşanın ön dişleri kırılmış... Ancak tavşan ertesi gün yine eczaneye gelmiş:

- Havuç suyu vav mı?

Yazın karınca gece gündüz, durmaksızın çalışırken; ağustos böceği vur patlasın çal oynasın, şarkılarla, türkülerle, eğlenerek geçirmiş tüm zamanını... Nihayetinde kış gelmiş... Karınca sıcacık evinde, kışın yiyeceğini biriktirmiş olmanın gururuyla evinde keyif sürerken; bir gün aniden kapısı çalınmış. Gelen ağustos böceğiymiş...

- Eee, demiş karınca. Yaz boyunca vur patlasın çal oynasın eğlendin. Oysa ki ben kışı düşünüp çalışıp çabalayıp, alnımın teriyle yiyeceğimi biriktirdim. Şimdi sen benden bir parça yemek isteyeceksin öyle mi? Benim İçin Yüzüne Tükür hakkında devamını oku »

Hocanın birine sormuşlar:

- Hocam İngilizce konuşmak günah mıdır?

Hoca da cevap vermiş:

- Herılt yani!...