Çin'de bir adam, her gün omzuna koyduğu sopanın iki ucuna astığı büyükçe kovalarla, çalıştığı eve su taşırmış. Adamın su taşıdığı kovalardan biri çatlakmış. Sağlam kova içine doldurulan suyun tamamını eve ulaştırabilirken, çatlak kova yalnıca doldurulan suyun yarısını ulaştırabilirmiş. Bu durum aylarca devam etmiş. Adam her seferinde eve bir buçuk kova su taşıyabilmiş.

Oy ver:
loading
3.5(58 oy)

Kral Nemrud, İbrahim peygamber'in ateşte yakılması emrini verdikten sonra açıklık bir yere büyük bir odun yığını kurdurmuş. Sonra vermişler odunları ateşe. Alevler o kadar yükselmiş ki bulutların tutuşacağını sanmış çocuklar. Bütün hayvanlar da korkup kaçmışlar.

Oy ver:
loading
3.5(48 oy)

Aslan ve çakal ormanda otururlarken canları sıkılmış. "Ne yapalım?" diye düşünmüşler. Bakmışlar tavşan geçiyor... Çakal demiş ki:

- Tavşanı dövelim!

Aslan demiş:

- Ne diye döveceğiz?

Çakal:

- Kralım! demiş. Şapkası yok diye dövelim!

Oy ver:
loading
4(154 oy)

85 yaşında bir adam doğumhane kapısında beklemektedir. Doğum odasından çıkan hemşire şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:

- İçeride doğum yapan kadın yakınınız mı?

- Evet, eşim!

- Ama bayan 25 yaşlarında...

- Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?

- Yok... Aklıma benim dedem geldi de!

- Nesi varmış dedenizin?

Oy ver:
loading
2(13 oy)

Adam üzerine yıkılan suçtan dolayı mahkemeye düşmüş. Mahkeme öyle bir safhaya gelmiş ki artık adama ceza verilip verilmeyeceği bile tartışılır olmuş. Son karar olarak ya beraat ya idam verilecekmiş. Hakim: "İki kağıt alıp birine idam, birine beraat yazacağını" söylemiş. Adamın çektiği kağıtta ne yazıyor ise o karar uygulanacakmış.

Oy ver:
loading
3(65 oy)

Sayfalar