Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

Küçük Ali okula başladığından beri her gün öğretmeni Aysel Hanım'a gidip:

- Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benım yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sınıfta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın! diye şikayet edermiş.

Bundan sıkılan Aysel Öğretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü:

- Peki, demiş. Bu çocuğu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım!

Ve başlamış sorgulamaya:

Müdür: - İki kere iki?

Ali hemen:

- Dört, demiş.

Oy ver:
loading
4.5(4 oy)

Tıp fakültesinde bir derste... Profesör uyuklamakta olan bir öğrenciyi ayağa kaldırıp sormuş:

- Söyle bakalım! demiş. Şuradaki kurbağanın kafasını kesesem ne olur?

Öğrenci düşünmeden cevap vermiş:

- Ölür hocam!

Hoca sinirlenmiş;

- Otur yerine!... demiş. Geçen derste de anlatmadım mı? Kurbağanın kafasını kesersen 24 saat daha yaşar!

Yerindeyken geçen derste hakikaten de bunların anlatıldığını anımsayan öğrenci, mahçup bir ses tonuyla:

- Hocam, siz ona yaşamak mı diyorsunuz?

Oy ver:
loading
4(4 oy)

Genç bir taşralı öğrenci İstanbul'a hukuk öğrenimi için gelmişti. Fakat büyük şehrin kızları aklını başından alınca, bu güzel kızlar üzerinde ihtisas yapmayı tercih etti. Öğretim yılının sonuna doğru babası oğlunu ziyarete geldi ve bu arada beraberce şehri dolaşmaya çıktılar. Bir aralık Beyazıt'ta dolaşırken geniş bir bahçeye girdiler. Karşılarındaki büyük binayı gösteren baba, oğluna sordu:

- Bu ne yavrum? Hastahane mi?

"Ben de bilmiyorum!" diye cevap veren delikanlı, o sırada yanlarından geçen bir gence dönüp sordu:

- Afedersiniz, bu ne binasıdır?

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Dört üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar. Okula gidince hocaya otobüsün lastiğinin patladığını söylerler. Hoca inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onlara ayrı bir sınav yapar. Hoca dört öğrenciyi boş salonun köşelerine yerleştirir. 100 üzerinden 50 puan alan sınavı geçecektir. Öğrenciler çabucak ön sayfadaki 10 puanlık 4 tane basit matematik sorusunu çözerler. Sınav kağıdını çevirdiklerinde ise 60 puanlık tek bir soru vardır: "Otobüsün hangi lastiği patladı?"

Oy ver:
loading
4(41 oy)