Sarhoş Fıkraları

Alkol insan beyninin fonsiyonlarını yavaşlatan bir maddedir. Sarhoş fıkraları da bu yavaşlığın ürünüdür. Sarhoş fıkralarındaki sarhoş diyalogları, genellikle; "Aklıselim" bir insanın söylemeyeceği sözlerden oluşur.

İki sarhoş mezarlıkta içiyorlarmış, o sırada bir cenaze alayı gelmiş. Sarhoşlardan biri, ben bir bakayım kimmiş diye cenazenin yanına sokulmuş... Hayrola arkadaş neden öldü acaba demiş... Cenaze sahibi, mevtamız çok içerdi... Alkol yüzünden öldü demiş... Buna canı sıkılan sarhoş arkadaşının yanına gelmiş ve artık içmeyelim adam, alkolden ölmüş der... 5 dakika sonra bir cenaze daha gelir... Bizim sarhoş merakla, bu da mı alkolden öldü diye sorar...

Oy ver:
loading
3(21 oy)

Temel bir gün bara gitmiş. Barmene bir bira ne kadar diye sormuş barmen de 250000 lira demiş. Temel cebinden 10000lik madeni paraları çıkarmış ve üst üste dizmiş sonra elinin tersiyle paralara vurmuş. Paralar etrafa yayılmış ama barmen sesini çıkarmamış. Ertesi gün Temel tekrar aynı bara giderek barmene bir bira ne kadar diye sormuş barmen gene aynı cevabı vermiş 250000 lira Temel bu sefer cebinden kağıt 500000 lik çıkarıp parayı masanın üstüne koymuş. Barmen de dünden kalan hıncını almak için paranın üstünü madeni paraları üst üste dizip elinin tersiyle vurarak vermiş.

Oy ver:
loading
3.5(45 oy)

İki Kırşehir'li, Ankara'ya düğüne gitmişler. Tabii ki gece yarılarına kadar içmişler zil zurna sarhoşlar. Sabaha karşı geri dönmeye karar vermişler. Ankara çıkışında trafik polisi çevirme yapıyormuş. Bunlarıda çevirmişler. Polis ehliyet ruhsat sormuş, bunlar hemen vermişler. Ama acayip içki kokuyorlar. Polis:

- Size ceza keseceğim! demiş.

Polis, bunların bilinçlerinin hala açık olup olmadığını anlamak için sormuş:

Oy ver:
loading
4(17 oy)

İki evli kadın bir akşam kocalarını evde bırakıp kadın kadına eğlenmek için bir bara gitmişler. Ama içkinin dozunu fazla kaçırmışlar ve bardan yalpalaya yalpalaya çıkmışlar. İkisinin de fena halde tuvalet ihtiyacı varmış ama ortada tuvalet namına hiçbir şey yokmuş. Aceleyle eve gitmeye çalışırlarken biraz ileride bir mezarlık görmüşler. Artık tuvalet ihtiyaçlarını tutamayacaklarına karar verip mezarlığın kuytu bir yerinde, ihtiyaçlarını gidermişler.

Oy ver:
loading
4(4 oy)

İki Alman; Karl ve Hans, Türkler'in neden bu kadar rakıya düşkün olduklarını ve içerken ne hissettiklerini merak etmektedirler. Konuyu araştırmak için İstanbul'a gelirler. Bir meyhane seçerek içeri girerler. Acemice etrafa bakındıktan sonra bir masaya oturarak yan masadakilerin söylediklerinin aynısını sipariş edip başlarlar mezeler eşliğinde içmeye... İlk kadehler bittikten sonra Hans, Karl'a sorar:

- Ne hissediyorsun?

- Daha bir şey anlamadım. Devam edelim.

İkinci kadehten sonra Karl, Hans'a:

- Nasıl gidiyor. Değişiklik var mı?

Oy ver:
loading
2.5(3 oy)

Sayfalar