Küçük Temel babasına sormuş:

- Baliklar neden konuşamayi?

Babası da kendince açıklamış:

- Haçan sok kafani suya anlarsun!...

Oy ver:
loading
4(199 oy)

Küçük Temel bir gün sokakta oynarken, yoldan geçen hamile bir kadın dikkatini çekmiş. Çocukluğun verdiği masumiyetle kadının yanına gidip sormuş:

- Teyze senun karnunta ne var?

Hamile kadın tebessüm edip cevap vermiş:

- Sen ne tatlı şeysin öyle! Benim karnımda bebeğim var tatlım benim.

Temel yine sormuş:

- Teyze sen uşağuni sevmeyu musun?

Oy ver:
loading
4(209 oy)

Padişahın biri veziriyle birlikte tebdil-i kıyafet gezintiye çıkmış. Tebaası nasıl yaşıyor, nasıl geçiniyor, sıkıntıları neler görmek istemiş. Gezi sırasında bir köye gelmişler. Küçük, şirin bir evin önünde oturmuş, örgü ören bir genç kız görmüşler. Padişah kızın yanına yaklaşıp sormuş:

- Merhaba kızım. Baban evde mi?

Kız: - Babam evde yok! Azı çok etmeye gitti.

Padişah: - Annen evde mi?

Oy ver:
loading
3(150 oy)

Bir kuş soğuk bir kış gününde yiyecek bulabilmek için kanat çırpıp duruyormuş. Hava o kadar soğukmuş ki minik kuş dayanamayıp karın üstüne düşüvermiş. Çaresiz, soğuk karın üstünde ölümü beklemeye başlamış...

Bir süre sonra oradan geçen bir inek geçerken kuşun üzerine pislemiş. Kuş öyle sinirlenmiş ki; kanatları donmuş olmasa, kalkıp ineğe saldıracakmış!?. Ancak kuş birden farketmiş ki; üzerini örten pisliğin sıcaklığı ile kanatlarındaki buzun çözülmesine vesile olmuş. Ve yaşama geri dönmüş.

Oy ver:
loading
4(220 oy)

İlkokula giden küçük Temel'i, öğretmeni sözlüye kaldırıp sormuş:

- Söyle bakalım Temel; 1881 de ne oldu?

- Atatürk doğdu öğretmenim.

- Aferin. Peki, 1920'de ne oldu?

- Atatürk 39 yaşına bastı öğretmenim!...

Oy ver:
loading
4(183 oy)

Sayfalar