Kırık vazoyu gören annesi, küçük Temel'e sormuş:

- Vazoyu kim kırdı?

Küçük Temel:

- Kedi kırdı.

Küçük Temel'in Annesi:

- Oğlum bizim kedimiz mi var?

Küçük Temel:

- Niye yok mu?

Oy ver:
loading
4(134 oy)

Uçak, Yeşilköy'den kalkmıştı... Bakırköy Akıl Hastanesi'nin üzerinden geçerken, pilot birden gülmeye başladı. Hostes bu gülüşün sebebini sorunca şu cevabı verdi: "Başhekim kaçtığımı öğrenince kim bilir nasıl şaşıracak!...

Oy ver:
loading
4(115 oy)

Adamın annesini ve babasını "Canice öldürmek" suçundan yargılanıyormuş. Bütün deliller gayet açıkmış. Deliller, tanık ifadeleri derken... Hakim ağırlaştırılmış müebbet hapis kararını açıklamadan önce sanığa sormuş:

- Karar açıklanmadan önce son bir sözünüz var mı?

Adam boynunu bükmüş:

- Benim gibi öksüz ve yetim bir insana acıyın hakim bey!

Oy ver:
loading
4(160 oy)

Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış; Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk da dahil... Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi, adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.

Aşk, adada kalan son duygu olmuş. Çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş. Ada neredeyse battığı zaman; Aşk, yardım istemeye karar vermiş.

Oy ver:
loading
4(133 oy)

Anadolu'dan İstanbul'a para kazanmaya gelen insanlar her zaman olmuştur. Uzun zaman önce bu insanlardan fakir olanlar geçimlerini hamallık yaparak sağlarlarmış. Hamallık yapabilmek için ise kalın bir ipe sahip olmak lazımmış. Bir kalın ipe bile sahip olmayanlar ise hakir görülüp, "ipsiz" diye anılırlarmış.

İşte "ipsiz sapsız" deyimi buradan doğmaktaymış.

Oy ver:
loading
4(123 oy)

Sayfalar