Deli Fıkraları

Deli fıkraları; akıl hastalarının düşünce yapılarını konu edinir. Dikkat edilmesi gereken de zaten akıl hastalığının, düzgün düşünememekten ileri gelmesidir.

İki deli tımarhanede aynı odada kalıyorlarmış. Odanın kapısına bir anahtar uydurmuşlar her gece kaçıp geziyorlarmış. Bir gün görevli odanın kapısını açık unutmuş. Bunlar kapının yanına gelmişler kapı açık. Bir deli diğerine demiş ki:

- Eyvah bu gece kapı açık nasıl kaçacağız?

Öbürü de:

- Akıllıya bak bu gece de pencereden atlarız, demiş.

Oy ver:
loading
4(10 oy)

Adamın biri arabasıyla giderken tekerlerden biri fırlar. Adam aracını zorla kontrol eder ve şans eseri zararsızca yolun kenarına çeker. Bir bakar ki akıl hastanesinin önünde. Bagajından stepne çıkarır fakat onu takmak için hiç bijonu yoktur. Adamcağız baslar kara kara düşünmeye. Bu sırada akıl hastanesindeki bir deli adamın halini farkedip sorar:

- Arkadaşım sorun nedir?

Adam:

- Sorma yahu!... Lastik patladı, stepne var ama hiç bijonum yok!

Deli der ki:

Oy ver:
loading
5(4 oy)

Akıl hastahanesinde bir deli, arkadaşına peygamber olduğunu iddia eder. Tabii ki arkadaşı da ona inanmaz.

- Oğlum; kafayı yedik de, o kadarda değil!

Daha sonra diğer bir arkadaşının yanına gider ve der ki:

- Falanca arkadaş peygamber olduğunu iddia ediyor!

Bunun üzerine diğer arkadaş:

- Yalan!... Ben böyle bir peygamber göndermedim!...

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Deliler hastanesinde bir deli sormuş:

- Neden şemsiyeyle duş alıyorsun?

Diğer deli cevap vermiş:

- Havlumu almayı unutmuşum da!...

Oy ver:
loading
4.5(7 oy)

Adamın biri akıl hastahanesinin yanından geçerken; garip sesler duymuş. Seslere kulak verince delilerin: "On üç... On üç..." diye bağırdıklarını farketmiş. Adam kafasını uzatmış, bakmış. Deliler, adamı kafasından tuttukları gibi içeriye çekmişler. Bağırmaya devam etmişler, fakat slogan değişmiş: "On dört... On dört..."

Oy ver:
loading
3(5 oy)

Sayfalar