Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Salamon'un isleri kötü gidiyor, oturup Amerika'daki arkadaşı Mison'a mektup yazıp akıl danışıyor. Aldığı mektupta:

- Elinde ne var ne yoksa sat, Amerika'ya gel! diyormuş Mison.

Salamon neyi varsa satmış. Tek oda bir dükkânı varmış, her ihtimale karşı bu kalsın demiş. Karısı Rebecca'yı bırakıp üç beş kuruş da harçlık verip, Amerika’nın yolunu tutmuş. Aylar geçmiş Salamon'dan nihayet bir mektup gelmiş. Şöyle diyor:

Oy ver:
loading
3(10 oy)

Bir gün tımarhane görevlilerinden biri bahçede gezerken iki deli görmüş. Bakmış ki delinin biri ağacın üstünde; biri ise ağacın altında. İkisi de bir şeyler yapıyormuş. Aşağıdakine sormuş:

- Yukarıdaki ne yapıyor?

- Şu yukarıdaki mi? Sen buna bakma, salak işte... Ceviz ağacından armut toplamaya çalışıyor!

- Peki ya sen burada ne yapıyorsun?

- Ben de düşen armutları topluyorum!...

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Temel ingilizce öğrenmek için dersaneye yazılmış. İlk derste genel olarak işlenecek konulardan bahseden öğretmen İngilizce "come" yani "gel" kelimesinden bahsetmiş. Temel dayanamayıp öğretmene sormuş:

- Öğretmenum peçi ha pu nasul iştur? "Come" yazayisun, "kam" okuyisun. Peçi "cel" olduğuni nerten anlayisun?...

Oy ver:
loading
4(309 oy)

Temel inşaat ustasıymış. Bir gün Temel inşaatta çalışırken, iskeleden düşen bir tahta nasıl olduysa Temel'in kulağının kopmasına sebep olmuş. İnşaattaki diğer işçiler apar topar Temel'i ve kopan kulağı kapıp hastaneye koşmuşlar. Doktorlar baygın halde hastaneye gelen Temel'e ilk müdehaleyi yapıp, kopan kulağı da yerine dikmişler.

Temel kendine gelmiş ilk iş kulağını kontrol etmiş. Sargıya alınmış kulağını biraz kontrol ettiklten sonra:

- Ula uşağum haçan pu penum kulağum değildur!

Oy ver:
loading
4(61 oy)

Temel lüks bir otele tatile gider. Kahvaltıda bakar ki; herkes elindeki çatalı zeytine batırıp batırıp yiyor. O da hemen çatalıyla bir zeytin almak istemiş. Ne kadar uğraştıysa bir türlü çatalı zeytine batıramamış. Uzun süre uzaktan Temel'i izleyen garson dayanamayıp Temel'in yanına gelmiş; "İsterseniz ben yardımcı olayım efendim?" demiş. Temel'in elinden çatalı alıp bir zeytine batırmış. Temel'e uzatıp; "Buyurun efendim!" demiş. Temel hiç bozuntuya vermemiş:

-Haçan pen zetuni yormasayidum sen piraz zor yakalardun!...

Oy ver:
loading
4(26 oy)

Sayfalar