Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Bir gün bir deli tımarhaneden kaçmış ve bir kahveye giderek kendine bir çay istemiş. Garson çayı getirmiş. Çayın yanında iki tane şeker varmış. Deli iki şekeride çayın içine atmış, bir kaç dakika sonrada garsondan iki şeker daha istemiş. Garson da getirmiş. Daha sonra iki tane daha istemiş, garson gine getirmiş. Bu böyle altı-yedi sefer sürmüş. En sonunda garson dayanamamış ve; "Şimdiye kadar on altı şeker attınız" demiş. Bunun üzerine deli de; "Onların hepsi eridi. Sen şeker getirmeye devam et!" demiş.

Oy ver:
loading
4(100 oy)

Kırık vazoyu gören annesi, küçük Temel'e sormuş:

- Vazoyu kim kırdı?

Küçük Temel:

- Kedi kırdı.

Küçük Temel'in Annesi:

- Oğlum bizim kedimiz mi var?

Küçük Temel:

- Niye yok mu?

Oy ver:
loading
4(134 oy)

Uçak, Yeşilköy'den kalkmıştı... Bakırköy Akıl Hastanesi'nin üzerinden geçerken, pilot birden gülmeye başladı. Hostes bu gülüşün sebebini sorunca şu cevabı verdi: "Başhekim kaçtığımı öğrenince kim bilir nasıl şaşıracak!...

Oy ver:
loading
4(115 oy)

Adamın annesini ve babasını "Canice öldürmek" suçundan yargılanıyormuş. Bütün deliller gayet açıkmış. Deliller, tanık ifadeleri derken... Hakim ağırlaştırılmış müebbet hapis kararını açıklamadan önce sanığa sormuş:

- Karar açıklanmadan önce son bir sözünüz var mı?

Adam boynunu bükmüş:

- Benim gibi öksüz ve yetim bir insana acıyın hakim bey!

Oy ver:
loading
4(160 oy)

Adamın birine sormuşlar.

- Ramazanda kaç gün oruç tuttun?

Adam mahcup olmuş. Ezilmiş, büzülmüş...

- Hastalığım nedeniyle ancak bir gün tutabildim, demiş.

Bu kez aynı soruyu yanındaki Bektaşi'ye sormuşlar... Bektaşi hiç istifini bozmadan yanıt vermiş:

- Eh... demiş. Arkadaş benden bir gün fazla tutmuş!...

Oy ver:
loading
4(106 oy)

Sayfalar