Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Temel bir gün tuvalete girmiş. Psuvara geçmiş. Yan pisuvardaki adama sormuş:

Temel: - Haçan sen Karadenizli misin?

Adam: - Evet!

Temel: - Peki Trabzonlu musun?

Adam: - Evet!

Temel: - Peki senin köyün Çamlıhemşin mi?

Adam: - Evet!

Temel: - Peki senin sünnetçin Kemal Usta mı?

Adam artık sinirlenmiş.

Adam: - Ula hadi anladık nereli olduğumu, köyümü tamin ettin diyelim! Sünnetçimin adını nereden biliyorsun?

Temel: - Kemal ustayı kim bilmez! Hep yamuk keser; deminden beri bacağıma işiyorsun!...

Oy ver:
loading
4(14 oy)

Bir adam ve üç oğlu varmış. Bir gün adam büyük oğluna:

- Oğlum bana bir bardak su getiriver, demiş.

Çocuk:

- Of... Bana ne baba yahu, demiş.

Adam sonra ortanca oğluna dönmüş:

- Hadi evladım, bana bir bardak su getir!

Ortanca oğlan da:

- Of... Bana ne baba yahu, deyince...

Küçük oğlan demiş ki:

- Dünya ne hale gelmiş görüyor musun baba, demiş. Bunlardan sana fayda yok! Git kendi suyunu kendin al!... Gelirken bir bardak da bana getir!...

Oy ver:
loading
4.5(64 oy)

Bir gün köy ahalisi, köy kahvesinde bir yandan haberleri izliyorlarmış; bir yandanda pişpirik çeviriyorarmış. Mustafa Ağabey, televizyonda Ecevit'i görmüş ve demiş ki:

- Ulan, başbakan oldu yüzümüze bakmıyor. Eskiden böylemiydi be! Etrafımda dolanırdı! Hey be... Zaman ne çabuk geçiyor!

Tabii kahvedekiler merakla sormuşlar:

- Mustafa Ağabey, sen nereden tanıyorsun başbakanı yahu?

Mustafa Ağabey istifini bozmadan cevap vermiş:

- Ulan üniversite yıllarında ağabeylik ettim ona! Az ekmeğimi yemedi! Gel gör ki şimdi bizi unutmuş baksana!

Oy ver:
loading
3.5(24 oy)

Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaşlarında çok eski üç arkadaştır. Bir gün Huriye, Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler. Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler. Biraz muhabbetten sonra Düriye "Ay kusura bakmayın unuttum birer kahve yapayım da içelim!" der. Huriye ve Nuriye birşey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçtikten sonra Düriye "Size bir kahve bile yapmadım hemen yapayımda içelim" der ve yapar getirir. Bizimkiler de yine ses itiraz yok.

Oy ver:
loading
3(13 oy)

Tıp Fakültesi birinci sınıfta profesör öğrencileri kadavranın başında toplamış ve arkadaşlar demiş:

- İlk kural; kadavradan iğrenmeyeceksiniz, mideniz bulanmayacak!

Sonra kadavranın arkasını çevirir, parmağını kadavranın k...çına sokar ve sonra da ağzına götürüp yalar, tüm öğrenciler iğrenerek bakarlar ama çare yoktur hepsi de aynı hareketi tekrarlarlar. Bütün sınıf aynı işlemi yaptıktan sonra profesör yeniden kadavranın başına geçer ve arkadaşlar der:

Oy ver:
loading
4.5(7 oy)

Sayfalar