Karı-Koca Fıkraları

Karı-Koca fıkraları; evli çiftler arasında arasındaki atışmaları ve aldatma durumunu konu edinir. Araya bazen de kaynana muhabbeti girer.

Özel muyenehanesinde hizmet veren evli bir doktor, hemşiresi ile yakınlaşmaya başlar. Bu yakınlaşma giderek arkadaşlığa, sevgililiğe sonrasında da kaçamak buluşmalara dönüşür. Bir müddet sonra hemşire doktora hamile olduğunu söyler. Doktor bu olayı karısından gizlemek istediğinden; hemşireye bir miktar para verir ve İtalya'ya gidip, çocuk doğana kadar orada kalmasını ister.

Hemşire sorar:

- Bebeğimiz doğduğunda haber vermemi ister misin?

Doktor:

- Bebek doğunca bana hemen bir kart gönder. Arkasına "spagetti" diye yaz. Bu bizim şifremiz olsun.

Oy ver:
loading
4(131 oy)

Yeni evli bir çift balayına çıkmışlar. Bir gece sahilde yürümeye başlamışlar, ellerine taş alıp denize atıyorlarmış. Kadın denize atıyorum diye yanlışlıkla çalılara doğru atmış ve bir şişenin kırıldığını ve bir sesin geldiğini duymuşlar. Hemen oraya gitmişler ve kadın oradaki şarapçıdan özür dilemeye başlamış. Şarapçı adam ise:

- Özüre gerek yok. Ben bir cinim. Bu şişenin içinde yıllardır hapistim. Beni kurtardınız, benden üç dilekte bulunabilirsiniz! demiş.

Adam:

- Çok paramın olmasını istiyorum! demiş.

Oy ver:
loading
3.5(27 oy)

Adamın karısı hamiledir ama adamın canı sevişmek istiyor. Bir gün karısı onu yanına çağırır:

- Biliyorum canın sevişmek istiyor, al bu parayı geneleve git!

Adam da fırsat bu fırsat deyip gitmek için kapıya yönelir. Adam sokağa çıktığında... Komşunun karısı; onları istemeden duyduğunu ve isterse bu işi beraber yapabileceklerini söyler adama. Ayrıca genelevin sağlıksız bir ortam olduğuna dem vurur. Adam bu teklifi kabul eder.

Oy ver:
loading
4(26 oy)

Adam ölüm döşeğinde karısına sormuş:

- Karıcığım seni çok seviyorum. Yalnız içimi kemiren bir soru var. Lütfen samimi bir şekilde cevap ver. Beni hiç aldattın mı?

Kadın demiş ki:

- Üç kez aldattım!

Adam şaşkınlıkla sormuş:

- Ne zaman?

Oy ver:
loading
3(7 oy)

Adamın işi varmış; İstanbul'dan, Ankara'ya gidiyormuş. Tam uçağa binerken kulağında bir ses:

- Binme, bu uçak düşecek!

Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş. İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış: "Uçak düştü kurtulan olmadı." Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında:

- Binme, bu tren raydan çıkacak!

Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş:

- Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...

Oy ver:
loading
4(29 oy)

Sayfalar