Kısa Fıkralar

Kırık vazoyu gören annesi, küçük Temel'e sormuş:

- Vazoyu kim kırdı?

Küçük Temel:

- Kedi kırdı.

Küçük Temel'in Annesi:

- Oğlum bizim kedimiz mi var?

Küçük Temel:

- Niye yok mu?

Oy ver:
loading
4(134 oy)

Kimi insanlar olmayacak hevesler peşinde koşup durur. Nasreddin Hoca böylelerine ders vermek istemiş bir gün. Elinde koca bir bakraç yoğurt mayasıyla gölün kenarına gelmiş. Başlamış kaşık, kaşık dökmeye:

- Ne yapıyorsun Hoca? demişler.

- Göle yoğurt çalıyorum! demiş, kıs kıs gülerek.

- Olur mu? demişler. Göl yoğurt tutar mı hiç?

Hoca cevabı yapıştırmış tabii:

- Ya tutarsa?...

Oy ver:
loading
4.5(21 oy)

Bir gün hoca eve yorgun gelir. Karısına:

- Yemek hazırlada yiyelim! der.

Yedikten sonra yatarlar. O gece eve üç hırsız girer, tabakları çalarlar karısı:

- Hoca, Hoca tabakları çalıyorlar! der.

Hoca:

- Boş ver yenisini alırız! der.

İkinci gün koltukları çalarlar. Karısı:

- Hoca, hoca koltukları çalıyorlar!

Hoca:

- Boş ver yenisini alırız!

Üçüncü gece karısını çalarlar. Karısı:

- Hoca, hoca beni çalıyorlar!

Hoca:

- Boş ver yenisini alırız!

Oy ver:
loading
4.5(29 oy)

Sanane, Banane ve Terbiye adlı üç kardeş varmış. Bunlar plaja gideceklermiş ama mayoları yokmuş. Sanane ile Banane bir markete gitmişler, Terbiye ise hastaymış evde kalmış. Bunlar market sahibinden mayo istemişler. Market sahibi sormuş: "Senin adın ne?". "Sanane" demiş. Adam diğerine sormuş: "Senin adın ne?". "Banane". Adam sinirlenerek: "Sizde hiç terbiye yok mu?" demiş. Onlar da "Terbiye evde hasta yatıyor!" demişler.

Oy ver:
loading
4(57 oy)

Temel'e sormuşlar:

- Evli kadın ile dul kadın arasında ne fark vardır?

Temel cevaplamış:

- Tul kadın kocasının nerede olduğuni pilur. Evli kadın pilmez!...

Oy ver:
loading
3.5(13 oy)

Sayfalar