Siyasi Fıkralar

Siyasi fıkralar; adından da anlaşılacağı üzere, siyaseti ve siyasetçileri konu edinir.

Köylünün biri, sürekli tarlasına zarar veren ve tarlayı perişan edenin ne olduğu anlamak için, bir plan yapar. Bir kuytu köşeye çekilir ve gece gündüz beklemeye karar verir. Akşam karanlığı yeni çökmüştür ki; bir hışırtı duyar ve dikkat kesilir. Bir de bakar ki kocaman bir ayı. Tarladaki ekinden koparıyor, kokluyor beğenmediklerini atıyor, beğendiklerini karnını doyuruncaya kadar yiyor. Köylü çok şaşırıyor ve emin olmak için, bir akşam daha bekliyor. Ertesi akşam yine aynı ayı, aynı şekilde geliyor ve ekinleri koparmaya başlıyor.

Oy ver:
loading
4(17 oy)

ABD Başkanı, İngiltere Başbakanı ve Türkiye Başbakanı bir gün bir toplantıda bir araya gelmişler. Tabii, 3 lider bir arada olur da, sormaz mı gazeteciler. Önce ABD başkanına sormuşlar:

- ABD'de bir memur ne kadar parayla geçinir? Siz kaç para veriyorsunuz?

Başkan cevap vermiş:

- Valla ben memura en az 2000 dolar veririm. 1000 doları ile geçinirler. Geri kalan 1000 doları ne yaparlar, nerede harcarlar, hiç sormam.

Gazeteciler aynı soruyu İngiltere başbakanına da sormuşlar. O da cevap vermiş:

Oy ver:
loading
4(12 oy)

Güneydoğu'dan bir şehir efsanesi.

Bir televizyon kanalında bir PKK itirafçısı geçmişini anlatması için konuk edilir. Muhabir:

- Anlat bakalım, yasadışı bölücü terör örgütü ile nasıl tanıştın?

İtirafçı başlar anlatmaya:

Oy ver:
loading
4(5 oy)

Bir Fransız, bir Amerikalı, bir Alman ve bir Türk, deniz kazası sonucunda ıssız bir adaya düşmüşlerdi. Bir hafta sonra Fransız konuştu:

- Ben yokken şimdi sevgilim kaç kez evime gelmiş, beni çok merak etmiştir.

Amerikalı atıldı:

- Ben yokken bütün medya gelmiş, beni arıyordur mutlaka!

Alman:

- Ben yokken patronum, yeni projeler için beni aramıştır mutlaka!

Ve Türk:

- Ben yokken kimbilir ne zamlar, ne vergiler gelmiştir!!!

Oy ver:
loading
4(1 oy)

Fahrettin Kerim Gökay, İstanbul Belediye Başkanlığı zamanında fırınları geziyormuş. Kendisine, ağzı oldukça bozuk bir fırıncı pasta ikram etmiş. Fahrettin Bey, şöyle bir tadına bakmış ve sormuş:

- Hımmm! Çok güzelmiş, ne kattın buna?

Fırıncı gülümseyerek yanıtlamış:

- Sana koydum efendim!

Fahrettin Bey, bu söz üzerine pastadan bir lokma daha almış ve devam etmiş:

- Ben de bütün fırıncılara söyleyeyim de, bundan sonra onlar da sana koysunlar!...

Oy ver:
loading
4(10 oy)

Sayfalar