Spor Fıkraları

Spor dostluk ve kardeşliktir. Fakat bazı insanlar, birçok sporun doğasında bulunan, rekabeti bir tutku derecesinde yaşayabilmektedir. İşte bu rekabet tutkusu spor fıkralarının ana konusunu oluşturur.

İki fanatik futbolsever konuşmaktadır. Biri:

- Maça gitmiyor musun?

- Ne diye gideyim?.. Oynanan futbol değil ki... Hakemler kötü... Oynanan oyun itiş kakış... Saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle... İçeride kavga gürültü... Çıkışta vasıta bulamıyorsun...

Diğeri:

- Bende tıpkı senin gibi maça gitmiyorum. Bana da tıpkı senin gibi karım izin vermiyor!...

Oy ver:
loading
3(7 oy)

Hasta Fenerbahçe'li, gerçekten de hasta olur ve ölüm döşeğine düşer... Her zaman maçlara birlikte gittiği fanatik arkadaşları ziyaretine gelirler son defa görelim diyerek...

- Allah'ın takdiri... Elden birşey gelmez ama son bir istediğin varsa bari onu yerine getirelim...

- O zaman beni Galatasaray'a üye yapın!..

Herkes birbirine bakar:

- Yav sen doğuştan Fenerbahçe'li değil misin?.. Ne yapıyorsun sen?!..

Hasta Fenerbahçeli'nin birden yüzü güler:

- Ulan!.. Bir Fenerbahçe'li öleceğine, bir Galatasaray'lı ölsün be!..

Oy ver:
loading
3(4 oy)

6-0 biten Galatasaray-Fenerbahçe maçından sonra, Galatasaray'lı Arif tanınmamak için yaşlı bir adam kılığına girer ve bir kafeye gider. Kafede yanına yaşlı bir bayan yanaşır ve:

- Naber Arif, der.

Bunun üzerine Arif delirir; nasıl tanıdı bu kadın beni diye düşünüp durur. Ertesi gün yine aynı kafede aynı kadın yanaşır Arif'in yanına yine:

- Naber Arif.

3. gün Arif cok değişik bır kılıkta gider kafeye ve yine aynı kadın yanaşır ve yine:

- Naber Arif.

Arif dayanamayıp sorar:

- Teyze nereden tanıyorsun beni?

Yaşlı teyze:

Oy ver:
loading
3(2 oy)

Bir gün Temel, Mike Tyson ile ünvan maçına çıkmış. Daha ilk yumrukta Temel nakavt olmuş. Hakem bir, iki, üç dört.. sayarken menejeri Temel'in kulağına:

- Sakın dokuzdan önce kalkma.

Temel hafifden gözlerini aralayarak menejerine:

- Saat kaç?

Oy ver:
loading
3(1 oy)

Karadeniz'de bir evde yangın çıkmıştı... Bir kadın kucağında çocukla damın tepesinde kalakalmıştı. İtfaiye geldi, ama kadın bir türlü çocuğu aşağı atmıyordu. Birlikte cayır cayır yanacaklardı. Derken kalabalığın arasından Temel fırladı:

- At yenge, çocuğu aşağı at. Ben Sürmenespor'un kalecisiyim. Çocuğu tutarım.

Kadın çocuğu attı. Temel nefis bir atlama ile çocuğu yakaladı. Sonra üç kere yere vurup degajını yaptı!...

Oy ver:
loading
3(4 oy)

Sayfalar