Spor Fıkraları

Spor dostluk ve kardeşliktir. Fakat bazı insanlar, birçok sporun doğasında bulunan, rekabeti bir tutku derecesinde yaşayabilmektedir. İşte bu rekabet tutkusu spor fıkralarının ana konusunu oluşturur.

6-0 biten Galatasaray-Fenerbahçe maçından sonra, Galatasaray'lı Arif tanınmamak için yaşlı bir adam kılığına girer ve bir kafeye gider. Kafede yanına yaşlı bir bayan yanaşır ve:

- Naber Arif, der.

Bunun üzerine Arif delirir; nasıl tanıdı bu kadın beni diye düşünüp durur. Ertesi gün yine aynı kafede aynı kadın yanaşır Arif'in yanına yine:

- Naber Arif.

3. gün Arif cok değişik bır kılıkta gider kafeye ve yine aynı kadın yanaşır ve yine:

- Naber Arif.

Arif dayanamayıp sorar:

- Teyze nereden tanıyorsun beni?

Yaşlı teyze:

Oy ver:
loading
3(2 oy)

Bir gün Temel, Mike Tyson ile ünvan maçına çıkmış. Daha ilk yumrukta Temel nakavt olmuş. Hakem bir, iki, üç dört.. sayarken menejeri Temel'in kulağına:

- Sakın dokuzdan önce kalkma.

Temel hafifden gözlerini aralayarak menejerine:

- Saat kaç?

Oy ver:
loading
3(1 oy)

Hasta Fenerbahçe'li, gerçekten de hasta olur ve ölüm döşeğine düşer... Her zaman maçlara birlikte gittiği fanatik arkadaşları ziyaretine gelirler son defa görelim diyerek...

- Allah'ın takdiri... Elden birşey gelmez ama son bir istediğin varsa bari onu yerine getirelim...

- O zaman beni Galatasaray'a üye yapın!..

Herkes birbirine bakar:

- Yav sen doğuştan Fenerbahçe'li değil misin?.. Ne yapıyorsun sen?!..

Hasta Fenerbahçeli'nin birden yüzü güler:

- Ulan!.. Bir Fenerbahçe'li öleceğine, bir Galatasaray'lı ölsün be!..

Oy ver:
loading
3(4 oy)

Sayfalar