Yaşlı Fıkraları

Yaşlılık fıkralarında genellikle "Elden ayaktan düşmek" ve "Unutkanlık" konuları işlenir. Esas amaç yaşlıları rencide etmek değil; hiçbir insanın kaçamayacağı yaşlılık olgusunu kabullenmek, yaşlılığa gülebilmektir.

Seksenlik karıkoca sağlık kontrolünden geçmek için doktora gitmiş. Doktor önce beyefendiyi muayene etmiş. İyi bulmuş. O arada sormuş:

- Seks hayatınız nasıl gidiyor?

Seksenlik ihtiyar hafifçe içini çekmiş:

- İyi sayılır... Birinci sefer gayet normal oluyor doktor bey, yalnız ikincide çok terliyorum...

Doktor şaka mı yapıyor diye ihtiyarın yüzüne şöyle bir bakmış. Adam çok ciddi. Daha sonra hanımefendiyi almış muayeneye. O da turp gibi. Hala merak içinde olan doktor bu defa hanımefendiye sormuş:

- Seks hayatınız nasıl gidiyor?

Oy ver:
loading
2(7 oy)

Titremekten ayakta zor duran yaşlı kadın eczaneye girmiş ve eczacı çocuğa sormuş:

- Evvlaadımm sizz vibbratorrr satı-yorrr-musunuz?

- Evet teyze.

- Pekiy nasıl duuurrrruyyyyor bbbu?

Oy ver:
loading
1.5(2 oy)

Ahmet Bey 97'sinde. Hüseyin Bey ise 92'sine erişmiş. Yıllardır dostlukları devam etmekte. Bir gün Ahmet Bey, Hüseyin Bey'in evinde yemeğe davet edilmiş. Dikkatini çekmiş, Huseyin Bey karısına hitap ederken; gülüm, hayatım, balım, tatlım, şekerim, sevgilim, ruhum... gibi laflar kulanıyor. Bir ara karısı mutfaktayken yine:

- Bir tanem, nerelerdesin, yemeğin soğuyacak! demiş.

Ahmet Bey dayanamamış:

- Yahu dikkat ediyorum, karına ne iltifatlı laflar ediyorsun. ballar, şekerler... Bunca seneden sonra olacak şey değil, bravo sana! demiş.

Oy ver:
loading
1(2 oy)

90 yaşındaki Kirkor ile 80'lik karısı Eleni yakınlaşmak istemişler. Bir süre sonra Kirkor zangır zangır titremeye başlamış. Eleni sormuş:

- Kuzum ne oloor?

- Ben de emin değilim! demiş Kirkor. Ya geloorum, ya gidoorum!...

Oy ver:
loading
1(1 oy)

Sayfalar