iğneleme

Bir gün Nasreddin Hoca nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış. Birisi:

- Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın sanki?

Bir başkası:

- Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor?

Bir diğeri de:

- Hocam! demiş. Kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor.

Hoca kızmış:

- Yahu! demiş. El insaf, kabahatin hepsi benim mi? Eşeği çalanın hiç mi suçu yok?

Oy ver:
loading
4(16 oy)

Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış. Ev sahibinin gözü yerinden oynamış:

- Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini sıyırır! demiş.

Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve:

- Kimin içinin sıyrıldığını Allah biliyor! demiş.

Oy ver:
loading
3.5(17 oy)

Fahrettin Kerim Gökay, İstanbul Belediye Başkanlığı zamanında fırınları geziyormuş. Kendisine, ağzı oldukça bozuk bir fırıncı pasta ikram etmiş. Fahrettin Bey, şöyle bir tadına bakmış ve sormuş:

- Hımmm! Çok güzelmiş, ne kattın buna?

Fırıncı gülümseyerek yanıtlamış:

- Sana koydum efendim!

Fahrettin Bey, bu söz üzerine pastadan bir lokma daha almış ve devam etmiş:

- Ben de bütün fırıncılara söyleyeyim de, bundan sonra onlar da sana koysunlar!...

Oy ver:
loading
4(10 oy)

Clinton bir gün Bağdat'a gitmiş, Saddam'ın karşısına oturmuş. Bir bakmış ki Saddam'ın koltuğunda 2 tane düğme var. "Bunlar ne?" diye sormuş. Saddam: "Bak göstereyim!" demiş. Birincisine basmış alttan bir el cıkmış; Clinton'u gıdıklamaya başlamış. Saddam gülmüş, Clinton'un düştüğü duruma. İkinci düğmeye başmış bir el çıkıp Clinton'a vurmaya başlamış. Saddam kahkahalara boğulmuş.

- Peki! demiş Clinton. Haftaya da seni bizim oraya Amerika'ya bekleriz!

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Vali köylerden birisine gezmeye gider. Köye valinin geldigini duyan Mehmet dayı aceleyle köy meydanına koşar. İyi bir temennah çektikten sonra valiyi evine davet eder. Davetini valiye güç bela kabul ettirir. Eve gelir gelmez dama bir merdiven dayar; "Valim yukarıya çıkalım!" der. Valiyi dama çıkarır başlar dolaştırmaya vali merakla sorar:

- Beni niçin dolaştırıyorsun? diye.

- Sayın Valim! der. Köylü "Devletin ayak bastığı yerde ot bitmez" derler benim dam da her yağmurda akıyor bundan sonra inşallah akmayacak!...

Oy ver:
loading
4.5(7 oy)

Sayfalar