iğneleme

Kadın gece yarısı uyanır ve kocasının yatakta olmadığını farkeder. Yataktan kalkar... Kocasını mutfakta bulur. Adam karanlıkta, mutfak penceresinden dışarıya bakar vaziyette, efkarlı efkarlı bir sigara tüttürmektedir. Halinden de anlaşılacağı üzre, aklı çok uzaklardadır. Üstelik gözleri dolmuştur.

Kadın kocasına arkasından sarılıp, başını omzuna yaslayarak sorar; "Neyin var hayatım?". Adam; "Birden mazi aklıma geldi." der... "20 yıl önceki ilk buluşmamızı hatırlıyor musun?". "Elbette aşkım!" diyerek yanıtlar kadın. Adam devam eder:

Oy ver:
loading
3.5(16 oy)

Derbi maçından bir gün önce, iki taraftar konuşurlarken, biri sorar:

- Yarın maça geliyor musun?

- Hayır gelmiyorum, karım izin vermiyor.

Diğeri:

- Bak, bu işin kolayı var. Maçtan iki saat önce karımı kucaklıyorum, yatak odasına götürüyorum. Üzerindeki parçalarcasına çıkarıyorum, deliler gibi sevişiyoruz. O mutlu bir şekilde yatarken, ben de kaçıp koşa koşa maça geliyorum. Sen de bu yolu dene. Önceleri benim karım da izin vermiyordu.

Oy ver:
loading
5(4 oy)

Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı  için tanıdıklarından birini memur tayin eder. Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:

- Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hugo’ ya okuduktan sonra:

- Üstad şiirlerimi nasıl buldunuz? diye sormuş...

Victor Hugo:

- Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve buna muvaffak olmuşsunuz... Bravo doğrusu!...

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Abdülhak Hamit’in evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamit’e döner ve:

- Efendim, gönül kocamaz! der.

Abdülhak Hamit cevap verir:

- Kocamaz efendim ama kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez!

Oy ver:
loading
1.5(2 oy)

Sayfalar