Nasreddin Hoca ramazan günlerinde kaç gün oruç tutuğunu hesaplamak için, pazardan bir çömlek almış. Her tutuğu günde çömleğe bir tane taş atarmış... Köylünün de bu işten haberi varmış. Nasreddin Hocanın oğlu bi gün hocadan gizli gizli çömleğe bir kaç avuç taş atmış. Hoca kahvede otururken köylünün biri hocaya:

- Hocam bu gün ramazanın kaçıncı günü? diye sormuş.

Hoca da ben bi eve gideyim senin sorunun cevabını vereceğim demiş. Hoca gitmiş eve çömlekteki taşları saymış. Kahveye geldiğinde, köylü:

- Ne oldu Hoca kaç gün oldu? deyince...

Oy ver:
loading
4(254 oy)

Temel İstanbul'dan memleketi Trabzon'a döner. Hemen kahvehaneye koşar. Arkadaşlarının oturduğu bir masaya oturup heyecanla konuşmaya başlar:

- Ula uşaklar celun size pir şey anlatacağum.

Arkadaşları Temel'in etrafına toplanmaya başlar içlerinden biri merakla sorar:

- Ula ne oldi?

- Haçan pen var ya ok akilliyum. İstanbul'dan celirken otobüscüyü kandurdum.

- Ula nassi oldi o iş?

 Haçan pen celirken cidiş dönüş pilet aldum... Ama ceri donmeyeceğum!...

Oy ver:
loading
3.5(202 oy)

Sultan Mahmut kıyafet değiştirip, beraberinde sadrazam ve birkaç muhafız ile halkı teftişe çıkmış. Dolaşırken bir kahvehaneye girip oturmuşlar. Bakmışlar müşteriler kahvehaneciye seslenip duruyor: "Tıkandı Baba, çay getir"; "Tıkandı Baba kahve getir". Tıkandı Baba lakabı Sultan Mahmut'a ilginç gelmiş. Merak edip kahvehaneciyi çağırmış. Kahvehaneci gelince:

- Baba sana neden "Tıkandı Baba" derler? Hele otur da anlat, demiş.

Tıkandı Baba başlamış anlatmaya:

Oy ver:
loading
3.5(98 oy)

1962 yılında Frane Selak isimli, Hırvat bir müzik öğretmeni; Saraybosna'dan Dubrovnik'e giden bir trene bindi. Bu yolcuğun, onu tüm dünyaya tanıtacak olaylar zincirinin ilk halkası olduğundan habersizdi. Selak'ı taşıyan tren raydan çıktı ve donmuş nehre devrildi. Kazada 17 yolcu hayatını kaybederken, Selak kıyıya kadar yüzerek kurtuldu. Selak kazayı sadece kırık bir kol ve çiziklerle atlatmıştı.

Olaydan bir yıl sonra, Selak uçakla Zagreb'den Rijeka'ya yolculuk etmek için uçağa bindi. Gökyüzünde bir anda uçağın kapısı açıldı. Hava sirkülasyonu bazı yolcuları dışarı çekti. Uçaktan fırlayanlar arasında Selak da vardı.

Oy ver:
loading
3.5(246 oy)

Bir adamın on iki erkek evladı varmış. Yıllarca çalışmış, didinmiş evlatlarını yetiştirmiş. Evlatlarına iyiyi, doğruyu, güzel ahlakı aşılamaya çalışmış. Ne yazık ki oğlanlar sürekli birbirleriyle didişiyorlarmış. Elbette ki kimseye kalmayan dünya ona da kalmayacakmış. Baba hastalanıp ölüm döşeğine düşmüş. Evlatları, babalarının başından bir an olsun ayrılmıyor; bir ihtiyacı, arzusu olursa yerine getirmek için birbirleriyle yarışıyorlarmış. Ancak birbirleriyle didinmeden de duramıyorlarmış.

Oy ver:
loading
3(132 oy)

Sayfalar