Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

Ali okula geç kalır. Öğretmen Ali'yi cezalandıracaktır. Ali'ye der ki:

- Soracağım soruyu bilirsen seni affedeceğim! Simdi söyle bakalım; çalmak fiilinin gelecek zamanı nedir?

Ali cin gibi atılır:

- Hapse girmektir öğretmenim!...

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Öğretmen:

- Söyle bakalım, dün okula geleceğin yerde, biriyle beraber dolaştığını görmüşler. Hangi eşekle sokaklarda dolaştın?

Çocuk:

- Oğlunuzla efendim!

Oy ver:
loading
3(12 oy)

Öğretmen öğrencilere sormuş:

- Allah hepimizin cennete gitmesini istediği halde niye cehenneme gönderiyor?

Çocuğun birisi öğretmenin sorusuna soruyla cevap vermiş:

- Öğretmenim siz bizim 5 almamızı istediğiniz halde, niye sınav yapıyorsunuz?

Oy ver:
loading
4(15 oy)

Bir gün sınıfta öğretmen Olcay'a sormuş:

- Oğlum Olcay bir gemin var ve o geminle bir gün denize açılıyorsun ve tam denizin ortasındayken birden bir fırtına kopuyor. Ne yaparsın?

- Demir atarım öğretmenim.

- Peki onu atlatıyorsun ama ardından bir fırtına daha kopuyor. Ne yaparsın?

- Yine demir atarım öğretmenim.

Öğretmen ısrarlı.

- Ya bir tanesi daha çıksa ne yaparsın?

- Tekrar demir atarım!

En sonunda öğretmen dayanamayarak sorar:

- Oğlum sen bu kadar demiri nereden buluyorsun?

Oy ver:
loading
5(1 oy)

Ali hep parmak hesabı yapıyormuş. Bir gün hocası Aliye sormuş:

- İki artı iki kaç eder?

Ali hesaplayıp "Dört" demiş. Öğretmeni kızıp; Ali'ye ellerini cebine sokmasını söylemiş. Bu sefer yine sormuş:

- Altı artı beş kaç eder?

Ali hesaplayıp "On bir" demiş...

Oy ver:
loading
2(11 oy)

Sayfalar