Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

Okulda dayak yiyen bir çocuk babasına öğretmenini şikayet eder. Babası:

- Oğlum! Dayak Cennetten çıkmıştır!

Deyince... Zeki çocuk şu karşılığı verir:

- Babacığım iyi bir şey olsaydı, cennetten çıkarılır mıydı?

Oy ver:
loading
4.5(7 oy)

Öğretmen, öğrencilere:

- Sizlere sorular soracağım. Birinci soruyu bilene ikinci soru sorulmayacak. Şimdi söyle bakalım Ahmet, bir hindinin kaç tane tüyü vardır?

- 9567 tane tüyü vardır öğretmenim!...

- Nereden öğrendin bunu?

- Öğretmenim, hani birinciyi bilene ikinci soruyu sormayacaktınız?!...

Oy ver:
loading
3.5(7 oy)

Anne:

- Ne haber, okulda ilk günün nasıl geçti?

Çocuk:

-Ne! İlk gün mü? Yarın da mı gideceğim?

Oy ver:
loading
4.5(8 oy)

Bir toprak ağası oğlunu üniversiteye göndermişti. Sene sonunda oğlu köyüne dönünce, merakla sordu baba:

- Oğlum kaçıncı oldun?

- İkinci, dedi delikanlı.

- Yazık emeklerime. Ben seni oraya birinci olasın diye göndermiştim.

İkinci yıl delikanlı çok daha fazla çalışır ve bu sefer gerçekten birinci olarak döner. Sonucu babasına söyleyince adam aksi aksi başını salladı ve hayıflanarak:

- Sen birinci oldun ha? Yazık!... Demek o üniversite de üniversitelikten çıktı ha!...

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Nuri okuldan eve bir gözü mosmor dönmüştü. Annesi çıkıştı:

- Aşk olsun! Yine mi döğüştün mektepte?

- Şey... Büyük bir çocuğun bir küçüğü döğmesine engel olmaya çalıştım da anneciğim...

- Afferin, bak bu cesaret işi. Kimdi o küçük?

- Bendim anne!...

Oy ver:
loading
4.5(4 oy)

Sayfalar