Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

Bayan profesör, solunum olayını sormak amacıyla; sigarasından bir nefes çekip
ögrencisinin yüzüne üfledi:

- Söyle bakalım, bu nedir?

- Terbiyesizliktir efendim!...

Oy ver:
loading
4(15 oy)

Akıllı bir çocuk sınavlarda zar atıp ona göre işaretliyormuş cevapları. Bir gelirse A, iki gelirse B, üç gelirse C, dört gelirse D, beş gelirse E işaretliyor ve 6 gelirse tekrar atıyormuş. Bir soruda atmış 6 gelmiş. Tekrar, tekrar hep 6 gelince, demiş ki: "En iyisi boş bırakayım! Bu soru çok zor!"

Oy ver:
loading
4(188 oy)

İlkokula giden küçük Temel'i, öğretmeni sözlüye kaldırıp sormuş:

- Söyle bakalım Temel; 1881 de ne oldu?

- Atatürk doğdu öğretmenim.

- Aferin. Peki, 1920'de ne oldu?

- Atatürk 39 yaşına bastı öğretmenim!...

Oy ver:
loading
4(183 oy)

Türkçe dersinde yaşlıca öğretmen sordu:

- Ben güzelim, dediğim zaman bu hangi zaman formundadır?

- Geçmiş zaman öğretmenim!!!

Oy ver:
loading
4(43 oy)

Öğretmen öğrencilere sormuş:

- Allah hepimizin cennete gitmesini istediği halde niye cehenneme gönderiyor?

Çocuğun birisi öğretmenin sorusuna soruyla cevap vermiş:

- Öğretmenim siz bizim 5 almamızı istediğiniz halde, niye sınav yapıyorsunuz?

Oy ver:
loading
4(15 oy)

Sayfalar