CIA, Rusya'da bir kasabaya casus yerleştirecekmiş. Çevrede Ruslar'ın nükleer araştırma merkezleri varmış. Ama öyle bir casus olacakmış ki, tıpkı bir Rus gibi...
Önce Amerika'da, Rusya'daki kasabanın bir benzeri yapılmış. Yüzlerce başvuru arasından seçilen casus adayı, yıllarca bu yapay kasabada yasamış... Rusça'yı o bölgenin lehçesiyle öğrenmiş... Ruslar ne yer, nasıl içer, nasıl şakalaşır, nasıl kızar, hepsi en ufak ayrıntısına kadar öğretilmiş. Ve zamanı gelince bir imtihandan geçirilip, uçakla kasabanın çevresine atılmış.
Amerikalı casus, kasabaya adımını atar atmaz, eliyle koymuş gibi barı bulmuş. Dalmış içeri, herkesi Rus usülü selamlamış ve barmene votka söylemiş... Barda da fazla kişi yokmuş, biraz sonra ondan başka kimse kalmamış... Barmenle oradan, buradan, sağdan soldan konuşmaya başlamışlar. Vakit geçmiş... Barmen casusun omuzuna elini atmış:
- Haydi Co, kalkıp karakola gidelim, seni teslim edeyim.
Amerikan casus şaşırmış ama bakmış kurtuluş yok! Kaçamayacak... Yola çıkmışlar... Amerikalı dayanamamış, sormuş:
- Çok merak ediyorum, benim Amerikalı olduğumu nasıl anladın? O kadar güzel Ruslaşmıştım ki!
Meyhaneci gülmüş:
- Her şeyin tamam olmasına tamam da bizim buralarda pek zenci Rus bulunmaz!