Yaşlı Fıkraları

Yaşlılık fıkralarında genellikle "Elden ayaktan düşmek" ve "Unutkanlık" konuları işlenir. Esas amaç yaşlıları rencide etmek değil; hiçbir insanın kaçamayacağı yaşlılık olgusunu kabullenmek, yaşlılığa gülebilmektir.

Ahmet Bey 97'sinde. Hüseyin Bey ise 92'sine erişmiş. Yıllardır dostlukları devam etmekte. Bir gün Ahmet Bey, Hüseyin Bey'in evinde yemeğe davet edilmiş. Dikkatini çekmiş, Huseyin Bey karısına hitap ederken; gülüm, hayatım, balım, tatlım, şekerim, sevgilim, ruhum... gibi laflar kulanıyor. Bir ara karısı mutfaktayken yine:

- Bir tanem, nerelerdesin, yemeğin soğuyacak! demiş.

Ahmet Bey dayanamamış:

- Yahu dikkat ediyorum, karına ne iltifatlı laflar ediyorsun. ballar, şekerler... Bunca seneden sonra olacak şey değil, bravo sana! demiş.

Oy ver:
loading
1(2 oy)

İki yaşlı adam oturmuş, kendi unutkanlıklarını konuşuyorlar. Biri diyor ki:

- Artık o kadar unutkan oldum ki, bazen merdivenin ortasında duruyorum, aşağı mi iniyordum yukarı mı çıkıyordum hatırlayamıyorum!

Öteki araya giriyor;

- Yapma yahu!... Bir doktor var, sen de ona git!.. Ben çok faydasını gördüm! diyor.

- Kim o doktor?

- Dur, hani bir aşk hikayesi vardı, adam dağları deliyordu, kimdi o?

- Ferhat.

- Peki sevgilisinin adı neydi?

- Şirin.

Adam sevinir, mutfağa doğru seslenir:

Oy ver:
loading
2.5(13 oy)

Birgün adamın biri babasını darülacezeye verir. Adam biraz da suçluluk duygusuyla birgün babasını ziyarete gider:

- Babacığım nasılsın? Sana burada iyi bakıyorlar mı? diye sorar.

Babası:

- Evet oğlum, çok iyi bakıyolar hergün uyumadan önce bir bardak çikolatalı süt ve bir de viagra veriyorlar!

Adam çok şaşırır hemen gidip hemşireye kızgın bir şekilde:

- Ne yapmak istiyorsunuz siz? diye sorar.

Hemşire:

Oy ver:
loading
3.5(9 oy)

Galata’da bir balıkçı bağırıyor: “Canlı balık… Canlı balık...” Ermeni bir teyze yaklaşıyor ve Ermeni aksanıyla soruyor:

- Evladım balıklar tazedir?

- Canlı balık, canlı balık!!!

- Evladım balıklar tazedir?

- Canlı diyoruz be teyzem!!!

- A evladım! Ben de canlıyım fakat tazeyimdir?

Oy ver:
loading
4.5(7 oy)

Adam sabah kalktığında o gün 75 yaşına bastığını farketmiş. Yatağında doğrulmuş ve derin derin iç geçirerek ayaklarına bakmış:

- Ah benim sevgili ayaklarım, bu güne kadar beni nereye gitmem gerekse oraya götürdünüz, vücudumu taşıdınız ve bugün benimle birlikte 75 yaşına girdiniz. Nice senelere benim vefakar ayaklarım.

Biraz daha yukarıya süzmüş gözlerini:

- Benim vefakar dizlerim. Bugüne kadar benim yükümü taşıyıp her türlü işimi yapmamda yardımcı oldunuz. Bugün 75 yaşına girdik, nice senelere.

Biraz daha yukarıya gitmiş gözleri ve adam iyice hüzünlenmiş:

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Sayfalar