Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

İlkokulda, matematik dersinde ögretmen üçgenin alanını, çocuklara şu şekilde öğretmiş:

- Bir üçkenarlının alanı; yatayımı ile dikleşiminin vuruşumunun, ikiye bölümüdür!

Çocuk bunu güzelce ezberlemiş. Akşam babası evde sormuş:

- Bugün okulda ne öğrendiniz?

- Matematik dersinde, bir üçkenarlının alanını ögrendik babacığım.

- Ya öyle mi, peki nasıl öğrendiniz?

- Bir üçkenarlının alanı; yatayımı ile dikleşiminin vuruşumunun, ikiye bölümüdür!

Oy ver:
loading
3(22 oy)

Öğretmen:

- Söyle bakalım, dün okula geleceğin yerde, biriyle beraber dolaştığını görmüşler. Hangi eşekle sokaklarda dolaştın?

Çocuk:

- Oğlunuzla efendim!

Oy ver:
loading
3(12 oy)

Öğretmen Kayserili öğrenciye sormuş:

- Söyle bakalım evladım; iki kere iki kaç edrer?

Öğrenci biraz düşündükten sonra sormuş:

- Öğretmenim alırken mi; satarken mi?

Oy ver:
loading
3(7 oy)

Bir müzayede tellâlının oğlu, o akşam okuldan dönünce babasıma hesaptan sıfır aldığını söyledi:

- Öğretmen bana 2 kere 12'nin kaç yaptığını sordu ve benim verdiğim rakamı reddetti, diye izah etti.

Baba sordu:

- Peki, sen 2 kere 12 kaç eder demiştin?

- Yirmi iki ama öğretmen kabul etmedi!

- O zaman 23 deseydin!

- Tam diyecektim ki arkadaş, benim ağzımı açmama vakit bırakmadan 24 deyiverdi. Neticede, onun rakamını kabul ettiler tabii!

Oy ver:
loading
2.5(22 oy)

Biyoloji Öğretmeni, öğrencilerinden birisine sormuş. Çocuğum:

- Refleks haricinde insanların isteksiz olarak hareket eden şeyine ne denir?

Öğrenci:

- "Tik" denir hocam!

Öğretmen:

- Afferin çocuğum bildin. Senin adın nedir?

Öğrenci:

- Tüleyman öğretmenim!...

Oy ver:
loading
2.5(8 oy)

Sayfalar