Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

Dört üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar. Okula gidince hocaya otobüsün lastiğinin patladığını söylerler. Hoca inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onlara ayrı bir sınav yapar. Hoca dört öğrenciyi boş salonun köşelerine yerleştirir. 100 üzerinden 50 puan alan sınavı geçecektir. Öğrenciler çabucak ön sayfadaki 10 puanlık 4 tane basit matematik sorusunu çözerler. Sınav kağıdını çevirdiklerinde ise 60 puanlık tek bir soru vardır: "Otobüsün hangi lastiği patladı?"

Oy ver:
loading
4(41 oy)

Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde öğrencilere ilginç bir çağrıda bulunmuş:

- Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın...

Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:

- Sen kendini geri zekali mı hissediyorsun? diye sormuş öğretmen.

- Hayır! demiş çocuk. Ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı!!!

Oy ver:
loading
5(12 oy)

Küçük Ali okula başladığından beri her gün öğretmeni Aysel Hanım'a gidip:

- Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benım yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sınıfta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın! diye şikayet edermiş.

Bundan sıkılan Aysel Öğretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü:

- Peki, demiş. Bu çocuğu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım!

Ve başlamış sorgulamaya:

Müdür: - İki kere iki?

Ali hemen:

- Dört, demiş.

Oy ver:
loading
4.5(4 oy)

Minik kız elinde karnesiyle evden içeri girmiş. Karnesini babasına göstermiş. Babası bir bakmış bastan aşağı pekiyi, bir iki tane de iyi var, ama öğretmen karnenin altına şöyle bir not düşmüş: "Çok akıllı ve yetenekli bir çocuk fakat bir kusuru var, derste çok konuşuyor. Buna nasıl son verebileceğimiz hakkında fikirlerim var, en kısa zamanda siz velisiyle de paylaşmak istiyorum!" Baba bunun üzerine karneyi imzalamış ve öğretmenin görüşlerinin altına kendi de bir not düşmüş: "Lütfen paylaşalım! İşe yararsa, annesinde de aynı yöntemi uygularız!..."

Oy ver:
loading
4(39 oy)

İlkokulda, matematik dersinde ögretmen üçgenin alanını, çocuklara şu şekilde öğretmiş:

- Bir üçkenarlının alanı; yatayımı ile dikleşiminin vuruşumunun, ikiye bölümüdür!

Çocuk bunu güzelce ezberlemiş. Akşam babası evde sormuş:

- Bugün okulda ne öğrendiniz?

- Matematik dersinde, bir üçkenarlının alanını ögrendik babacığım.

- Ya öyle mi, peki nasıl öğrendiniz?

- Bir üçkenarlının alanı; yatayımı ile dikleşiminin vuruşumunun, ikiye bölümüdür!

Oy ver:
loading
3(22 oy)

Sayfalar