Doktor Fıkraları

Doktor fıkraları; doktor-hasta ilişkilerini ve doktorların içine düştüğü ilginç durumları konu edinir.

Ülkenin en zengin iş adamlarından birinin karısı ender görülen bir göz hastalığından muzdaripmiş. Nerdeyse ülkenin tüm göz doktorlarına muayene olmuşlar, sonuç alınamamış. Derken bir gün hastanenin birinde iyi bir göz doktoru olduğunu duymuşlar ve hemen başvurmuşlar. Göz doktoru muayene etmiş ve iyileştirebileceğini söylemiş. Bir müddet sonra kadın gerçekten iyileşmiş. Bunun üzerine adam göz doktoruna tedavisinden dolayı müteşekkir olduklarını, karşılığında kendisinin heykelini yaptırmak istediklerini ifade etmiş.

Oy ver:
loading
4.5(4 oy)

Genç kadın yüksek ateş şikayetiyle doktora gider. Kadın:

- Doktor bey çok yüksek ateşim var. Beni muayene eder misiniz?

Doktor:

- Tabi hanımefendi, lütfen şu dereceyi dilinizin altına koyun!

Kadın:

- Ama ben dereceyi ağzıma sokamam tiksinirim!

Doktor:

- O zaman koltuk altınızdan alalım ateşinizi...

Kadın:

- Şeyy... Doktor bey, oradan da çok gıdıklanırım...

Doktor:

- O zaman son çare olarak makat dan ölçeceğiz!

Oy ver:
loading
3.5(8 oy)

Adam doktorun karşısında biraz da mahçup biçimde; "Maalesef artık kocalık vazifelerimi yerine getiremiyorum" demiş. "Bir cinsel güçsüzlük içinde hissediyorum kendimi. Acaba benim durumuma bir çare bulunabilir mi?"

Doktor:

- Viagra, demiş. Duymadınız mı Viagra diye bir hap çıktı. Tahtakale'de tanesi 20 dolardan satılıyor.

Hemen Viagra'ya müracaat... Adam mutluluktan uçarak çıkmış muayenehaneden. Doğru Tahtakale'ye... Tesadüf bu ya doktor bir hafta sonra aynı adama yolda rastlamış...

- Ne oldu beyefendi sonuç nasıl? Karınız artık memnun mu?

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Teksaslı üç cerrah golf oynarken yaptıkları başarılı operasyonlardan bahsediyorlarmış. Birincisi başlamış:

- Teksas'taki en iyi cerrah benim. Hastam olan konser piyanisti bir kazada yedi parmağını kaybetmişti, ben ameliyatla yeniden diktim, sekiz ay sonra İngiltere kraliçesine özel konser verdi.

Diğeri atlamış:

- O da birşey mi? Genç bir adam kazada her iki bacağını ve kolunu kaybetmişti, ben yeniden monte ettim, iki yıl sonra olimpiyatlarda atletizmde altın madalya kazandı.

Üçüncüsü başlamış:

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Vaktin birinde bir doktorun yolu bir köye düşmüş. Bakmış köylüler dertli bir şekilde oturmuş düşünüyorlar, merak edip sormuş:

- Ne var? Nedir derdiniz?

- Genç bir kadın var çok hasta ölüyor.

Doktor:

- Bir de ben bakayım! demiş.

Oy ver:
loading
4(1 oy)

Sayfalar