Amerika

Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, utangaç bir tavırla rektör'ün bürosundan içeri girdiler. Tam bu sırada sekreter masasından fırlayarak önlerini kesti... Öyle ya, bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralıların Harvard gibi üniversitede ne işleri olabilirdi?

Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkansızdı... Rektörün o gün onlara ayıracak bir saniyesi bile yoktu. Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla; "Bekleriz" diye mırıldandı... Nasıl olsa bir süre sonra sıkılıp gideceklerdi. Sekreter sesini çıkarmadan masasına döndü. Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi...

Oy ver:
loading
3.5(30 oy)

Bir gün köy ahalisi, köy kahvesinde bir yandan haberleri izliyorlarmış; bir yandanda pişpirik çeviriyorarmış. Mustafa Ağabey, televizyonda Ecevit'i görmüş ve demiş ki:

- Ulan, başbakan oldu yüzümüze bakmıyor. Eskiden böylemiydi be! Etrafımda dolanırdı! Hey be... Zaman ne çabuk geçiyor!

Tabii kahvedekiler merakla sormuşlar:

- Mustafa Ağabey, sen nereden tanıyorsun başbakanı yahu?

Mustafa Ağabey istifini bozmadan cevap vermiş:

- Ulan üniversite yıllarında ağabeylik ettim ona! Az ekmeğimi yemedi! Gel gör ki şimdi bizi unutmuş baksana!

Oy ver:
loading
3.5(24 oy)

Herkese merhaba. Uzun müddettir paylaşımda bulunamıyorum. Bir yandan okul bir yanda tiyatro ekibim vs. Söz vermek istemiyorum çünkü zaman bulamadığım için yapmak istediklerimi de yapamıyorum ve yalancı durumuna düşmek istemiyorum. Neyse fazla uzatmayayım işte fırsat buldukça paylaşım yapmaya çalışıyorum. Bu sefer sizlere daha öncede gördüğüm ve ilgimi çeken bir yerden bahsetmek istiyorum.

Oy ver:
loading
4(34 oy)

CIA, Rusya'da bir kasabaya casus yerleştirecekmiş. Çevrede Ruslar'ın nükleer araştırma merkezleri varmış. Ama öyle bir casus olacakmış ki, tıpkı bir Rus gibi...

Önce Amerika'da, Rusya'daki kasabanın bir benzeri yapılmış. Yüzlerce başvuru arasından seçilen casus adayı, yıllarca bu yapay kasabada yasamış... Rusça'yı o bölgenin lehçesiyle öğrenmiş... Ruslar ne yer, nasıl içer, nasıl şakalaşır, nasıl kızar, hepsi en ufak ayrıntısına kadar öğretilmiş. Ve zamanı gelince bir imtihandan geçirilip, uçakla kasabanın çevresine atılmış.

Oy ver:
loading
3.5(29 oy)

Adamın biri New York Central Park'ta yürüyüş yaparken, aniden; kuduz bir köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür. Koşar ve köpekle boğuşmaya başlar. Hayli uzun bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde kaldığı halde köpeği öldürür. Ama küçük kızın da hayatını kurtarmıştır. Son anda bu sahneyi gören polis nefes nefese olay yerine koşar ve adamın yanına gelir. Sarılıp teşekkür ettikten sonra:

- Sen der, Bir kahramansın, yarın bütün gazeteler seni yazacaklar. Ve göreceksin bütün gazetelerde şöyle bir manşet olacak; "CESUR NEW YORK'LU KÜÇÜK BİR KIZIN HAYATINI KURTARDI!".

Oy ver:
loading
3.5(24 oy)

Sayfalar