asker

Temel askerliğini, Yunanistan sınırında yapıyormuş. Temel'in canı çok sıkılıyormuş.Yunan askerine bir ıslık çalmış. Elleriyle "Havacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış. Bir ıslık çalmış elleriyle "Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış "Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış. El haraketi yaparak "Topçu musun?" demiş, Yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, Yunan aldırmamış. Nöbetler dönmüş... Dönmüş... Sıra yine Temel'le Yunan'a gelmiş.

Oy ver:
loading
3(4 oy)

Güney Amerikalı bir subayla bir er konuşuyorlar:

- Savaşta bir düşmana rastlarsan ne yaparsın?

- Vururum!

- Doğru, peki bir düşman bölüğüne rastlarsan ne yaparsın?

- Vururum!

- Olmadı... Koşup karargaha haber verirsin! Peki savaş meydanında bir inek görürsen ne yaparsın?

- Vururum!

- Olmadı... Koşup karargaha haber veririm!

- Yine olmadı... Boynuzlarından tutup karargaha sürüklersin. Peki beni görürsen ne yapacaksın, söyle...

- Vururum!

- Olur mu canım! Ben senin komutanınım.

Oy ver:
loading
1(1 oy)

Paraşütle atlamayı hatırlatan komutan; "İlk önce kendinizi boşluğa bırakacaksınız... Sonra 10'a kadar sayıp; şu ipi çekerek paraşütünüzü açın! Sakın ha paraşütü erken açmayın. Haydi göreyim aslanlarım sizi!" demiş. Askerlerin hepsi yere indikten sonra; içlerinden birinin, paraşütününün açılmayıp, yere çakıldığını farketmişler. Bakmışlar yaşıyor, hemen hastaneye yetiştirmişler. Doktorlar askeri ameliyata alırlarken, askerin bir şeyler mırıldandığını farketmişler. Doktorun biri daha dikkatli dinlemiş... Asker:

- Sesesesesesesesesesekiz... Dododododododododododokuz...

Oy ver:
loading
5(4 oy)

İngiliz generali, çok genç bir subay olan oğlunu yanında yaver olarak almıştı. General oğlunu, yaşlı bir albaya emrini iletmesi için görevlendirildi. Genç subay, albayın yanına gittiğinde, biraz da acemilikle...

- Babam birliğinizi şu karşıki tepenin yamaçlarına çekmenizi söylüyor, efendim!

Oldukça şaşıran albay:

- Demek öyle söylüyor! Peki anneniz ne diyor?!...

Oy ver:
loading
1(1 oy)

Yaşlı bir yüzbaşının bir gün azacağı tutmuş, gitmiş yakın bir geneleve, kadın sipariş etmiş. Getirmiş karargaha. Boş bir odada işi götürürken elektrikler kesilmiş. Yüzbaşı da iyi görmeyince çağırmış bir eri ve olay sırasında feneri tutmasını istemiş. Er feneri tutarken yüzbaşı da işe devam ediyormuş ama kadında ses seda yok. Yüzbaşı bozulmuş. Merak etmiş acaba suç bende mi diye. Ere demiş "Biraz da sen geç bakayım ben tutayım feneri...". Er başlamış olaya, kadın nasıl bağırıyor. Yüzbaşı durumu görmüş erin ensesine bir tokat vurmuş:

- Bak… demiş. Bak, fener böyle tutulur işte!...

Oy ver:
loading
4(12 oy)

Sayfalar