dolar

Adamın biri işitme cihazı almak için bir mağazaya girmiş. Tezgâhtara; "Mümkünse ucuz bir şey olsun!" demiş. Tezgahtar adamı işitme cihazlarının olduğu kısma götürmüş:

- Efendim, demiş. Modellerimiz bunlar... Fiyatlarımız 2 dolar ile 2000 dolar arasında değişiyor.

Adam hemen sormuş:

- 2 dolarlık model, nasıl bir şey?

Tezgahtar hemen modelden bir numune çıkarıp anlatmaya başlamış:

Oy ver:
loading
5(13 oy)

Bir sarışının para sıkıntısı çekiyormuş. Çaresiz, bir çocuk kaçırıp fidye istemeye karar vermiş. Parkta bir çocuğu yakalayıp; "Seni kaçırıyorum!" demiş ve bir fidye notu yazmış:

- Çocuğunuzu kaçırdım, onu tekrar görmek istiyorsanız, bir kesekağıdına 10 bin dolar koyup oyun parkının kuzey tarafındaki kayın ağacının kovuğuna bırakın! İmza: Bir sarışın!

Sonra da, yazdığı notu bir iğne ile çocuğun sırtına iliştirdikten sonra:

- Git bu notu anne babana göster diyerek çocuğu evine yollamış.

Oy ver:
loading
4.5(3 oy)

Kumarhanede iki görevli sıkıntıdan patlamış bir şekilde barbut masasında dikiliyorlarmış... Derken içeri çok güzel bir sarışın girmiş, masaya 10 bin dolar koymuş ve:

- Baylar, umarım sizin için sorun olmaz; ben çıplakken, kendimi daha şanslı hissediyorum diyerek oracıkta çırılçıplak soyunmuş...

Sonra elindeki zara öpücük kondurmuş:

- Haydi tatlım, bana yeni kıyafetler lazım! diyerek...

Oy ver:
loading
4.5(10 oy)

Hevesli bir köy delikanlısı, şehirdeki en büyük alışveriş merkezine satış görevlisi olmak için iş başvurusu yapar. Bu alışveriş merkezi o kadar büyüktür ki; her şey ama her şey vardır. Patron bizim yağız delikanlıya sorar:

- Daha önce hiç satış görevlisi olarak çalıştın mı?

- Evet köyde de pazarlama işi yapıyordum.

Patron bakar temiz kalpli eli yüzü düzgün çocuk, bir şans vermeye karar verir:

- Tamam der, yarın başlıyorsun!

Oy ver:
loading
4.5(17 oy)

Döviz bürosundaki görevli eline geçirdiği 100$'lık baknotu uzun incelemiş fakat sahte olup olmadığını anlayamamış. Bu arada döviz bürosunda bulunan Temel de Türk yardım severliğiyle atılmış: "Hemşerum ver bir de ben bakayım" demiş. Görevli parayı Temel'e vermiş. Temel tek bakışta demiş ki; "Bu para sahte!". Görevli ve döviz bürosundaki diğer insanlar hayrete düşmüş; "Bir bakışta nasıl da şıp diye anladınız?" diyerek... Temel de durumu açıklamış:

- Bakın aslında anlaması çok kolay! Bunun üstünde Atatürk resmi yok!...

Oy ver:
loading
4(29 oy)

Sayfalar