iğneleme

Karı koca, evliliklerinin 40. yıldönümünde sert bir ağız dalaşına girerler. Adam der ki:

- Sen öldüğünde, mezar taşına şöyle yazdıracağım: "Burada benim karım yatıyor. Her zamanki gibi soğuk!"

"Yaa!..." demiş kadın:

- Sen öldüğün zaman da ben senin mezar taşına şöyle yazdıracağım: "Burada benim kocam yatıyor. Nihayet sertleşti!..."

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Hoca Nasreddin ölüm döşeğindeymiş. Karısını çağırmış:

- Hanım en güzel elbiselerini giy, iyice kokular sürün, tak takıştır yanıma gel otur.

- Ayol hoca delirdin mi sen. Bu durumdayken ben nasıl süslenirim?

- İyi ya azrail gelince belki beğenip, benim yerime seni götürür!...

Oy ver:
loading
4(36 oy)

Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı  için tanıdıklarından birini memur tayin eder. Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:

- Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Hocanın bir gün subaşıya işi düşer. Adam haraç ve rüşvet yiyen birisidir. Hoca fakir, ne yapsın. Bir çömleğe toprak doldurur ve üstüne bal sıvar. Gitmiş işini görmüş, ilamını almış. Ertesi gün kapısında bir adam bitmiş:

- Hoca demiş, subaşı ilamda bir kusur etmiş. Geri istiyor...

Hoca yutar mı:

- Kusura bakmasın evlat, demiş. Kusur ilamda değil çömlekteydi!...

Oy ver:
loading
3.5(22 oy)

Profesör, erkek beyninin, kadın beyninden aşağı yukarı yüz gram daha ağır olduğunu açıkladıktan sonra, kız öğrenciye bu farkın ne anlama geldiğini sordu. Doktor adayı genç kız güldü:

- Beyinler arası farklılaşmada esas olan miktar değil, kalite farkıdır hocam...

Oy ver:
loading
4(7 oy)

Sayfalar