iğneleme

Adam sırf karısının huysuzluğundan yeni eve taşınmış. Aradan bir hafta geçmiş ki karısı yine yeni eviyle ilgili şikayetlerine başlamış:

- Bana bak... demiş. Burayı hiç sevemedim... Banyoda perde yok. Komşular her an beni çırılçıplak görebilir!

- Merak etme... demiş kocası. Eğer komşular seni o halde görürlerse hemen onlar birer perde taktırırlar!...

Oy ver:
loading
3(14 oy)

Öğretmen derste çocuklara dönerek sorar:

- Söyleyin bakalım, kuzeyimizde karadeniz, güneyimizde akdeniz, batımızda ege denizi varsa; ben kaç yaşındayım?

Arka sıralardan bir parmak kalkar:

- Kırkdört öğretmenim!

Gerçekten de o yaşta olan öğretmen şaşırır:

- Doğru! Ama nasıl bildin?...

- Gayet kolay öğretmenim! Benim yarı manyak bir ağabeyim var. Tam yirmi iki yaşında. Onun yaşını iki ile çarpınca sizin yaşınız çıkıyor!...

Oy ver:
loading
4(4 oy)

Vali köylerden birisine gezmeye gider. Köye valinin geldigini duyan Mehmet dayı aceleyle köy meydanına koşar. İyi bir temennah çektikten sonra valiyi evine davet eder. Davetini valiye güç bela kabul ettirir. Eve gelir gelmez dama bir merdiven dayar; "Valim yukarıya çıkalım!" der. Valiyi dama çıkarır başlar dolaştırmaya vali merakla sorar:

- Beni niçin dolaştırıyorsun? diye.

- Sayın Valim! der. Köylü "Devletin ayak bastığı yerde ot bitmez" derler benim dam da her yağmurda akıyor bundan sonra inşallah akmayacak!...

Oy ver:
loading
4.5(7 oy)

Mehmet Akif Ersoy'un asıl mesleği veterinerliktir. Bir toplantıda Mehmet Akif'i küçük düşürmek isteyen bir zat, yanına gelip sormuş;

- Siz baytardınız değil mi?

Mehmet Akif hiç bozuntuya vermemiş.

- Evet, bir rahatsızlığınız mı vardı?!.

Oy ver:
loading
3.5(7 oy)

Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hugo’ ya okuduktan sonra:

- Üstad şiirlerimi nasıl buldunuz? diye sormuş...

Victor Hugo:

- Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve buna muvaffak olmuşsunuz... Bravo doğrusu!...

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Sayfalar