Karadenizli

Temel ile Dursun İngiltere'ye gitmişler. Gezerlerken de İngiltere'nin şu meşhur iki katlı otobüslerinden birine binmişler. Temel hemen üst kata çıkmış, Dursun da alt katta bir yere geçmiş. Biraz dolaştıktan sonra Temel sıkılıp, cep telefonunu çıkartmış alt kattaki Dursun'u aramış:

- Alo Dursun. Orada durumlar nasıl?

Dursun:

- Temel haçan bizim şoför uyumuş, otobüs kendi kendine gidiyor...

Temel:

- O da bir şey mi Dursun? Bizim katta şoför bile yok!...

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Dursun izlediği resim programından etkilenip Temel'e sormuş:

- Ula Temel de bakayum; 17. yüzyıl ressamları hakkinda ne soyleyebilursun?

Temel hemen cevaplamış:

- Hepsi ölmüştür!!!

Oy ver:
loading
4(72 oy)

Kralın birinin kızını yamyamlar öldürmüş. Bunun üzerine kral ferman vermiş: "Bir yamyam öldürene, kilosu kadar altın vereceğim!" demiş. Bizim Temel ile Dursun Afrika'ya yamyam avına gitmişler. Ara, ara bir tane bile yamyam yok. Neyse bir tane yamyam bulmuşlar öldürüp krala götürmüşler. Kral bunlara kilolarınca altın vermiş. Bizimkiler bu parayla epey bi yaşamışlar. Ama paraları bitmiş yine yam yam avına çıkmaya karar vermişler. Ara, ara yok! Sanki yamyamlara kıran girdi de sonuncusu da bunlara denk geldi. Bulamamışlar. Bir gece daha kalıp gitmeye karar vermişler.

Oy ver:
loading
3.5(7 oy)

Temel oduncu olmaya karar vermiş. Baltayla dalmış ormana, yaşlı bir ağaç bulup kesmiş. Yine baltasıyla güçlükle parçalara ayırıp, götürüp satmış. Ama bakmış ki bu iş böyle olmayacak. Hem çok uğraştırıyor hem eline az para geçiyor. Diğer oduncular bu işi nasıl yapıyor diye merak etmiş. Oramana doğru giden bir oduncuyu uzaktan izlemiş ve elindeki motorlu testereyi görmüş. Demek ki bütün marifet bu alette deyip, hemen bir hırdavatçıya gitmiş.

Oy ver:
loading
4.5(8 oy)

Sayfalar