kurnazlık

Fahrettin Kerim Gökay, İstanbul Belediye Başkanlığı zamanında fırınları geziyormuş. Kendisine, ağzı oldukça bozuk bir fırıncı pasta ikram etmiş. Fahrettin Bey, şöyle bir tadına bakmış ve sormuş:

- Hımmm! Çok güzelmiş, ne kattın buna?

Fırıncı gülümseyerek yanıtlamış:

- Sana koydum efendim!

Fahrettin Bey, bu söz üzerine pastadan bir lokma daha almış ve devam etmiş:

- Ben de bütün fırıncılara söyleyeyim de, bundan sonra onlar da sana koysunlar!...

Oy ver:
loading
4(10 oy)

Einstein, sürekli konferans verirmiş. Onu konferanslara şoförü götürürmüş. Bir gün şoför demiş ki:

- Sayın Einstein, ben konferanslarınızın hepsini dinledim. Bütün söylediklerinizi ezberledim.

Einstein:

- Tamam o zaman bugünkü konferansta sen konuş, demiş.

Konferans salonunda Einstein şoförünün her zamanki yerine oturmuş, şoför ise çıkıp Einstein’ın söylediklerinin aynılarını söylemiş. Sıra sorulara gelmiş. Adamın biri kalkıp sorusunu sormuş. Şoför gülerek:

Oy ver:
loading
2(1 oy)

Doksanlı yaşlara yaklaşmış iki yaşlı kadın sohbet ediyorlarmış.

- Benimki bu sıralarda kötü bir alışkanlık edindi. Tırnaklarını yemeye başladı. Ne yaptıysam vazgeçiremedim. Sinirlerimi bozuyor.

- Haklısın benimki de bir ara başladı ama uyguladığım tedbirlerle tırnak yemesini engelledim.

- Çok iyi! ne yaptıysan bana da öğret lütfen.

- Kolay dişlerini sakladım...

Oy ver:
loading
4.5(3 oy)

Öğretmen, öğrencilere:

- Sizlere sorular soracağım. Birinci soruyu bilene ikinci soru sorulmayacak. Şimdi söyle bakalım Ahmet, bir hindinin kaç tane tüyü vardır?

- 9567 tane tüyü vardır öğretmenim!...

- Nereden öğrendin bunu?

- Öğretmenim, hani birinciyi bilene ikinci soruyu sormayacaktınız?!...

Oy ver:
loading
3.5(7 oy)

Bir konfeksiyon atölyesi 15-16 yaşlarında yetiştirilmek üzere, eleman arıyordu... Selim Bey de kızının böyle bir işe başlamasını istiyordu. Kızını konfeksiyon atölyesine götürdü. Patronla görüşmek istediğini söyledi. Selim Bey’in kızı çok güzel ve etine dolgundu... Selim Bey, atölyenin patronuna:

- Kızımın burada çalışmasını istiyorum! Eti benim kemiği senin, dedi.

Patron:

- Tamam olur, dedi. Ancak, bir şartla... Eti benim, kemiği senin olacak!...

Oy ver:
loading
1.5(2 oy)

Sayfalar