öğrenci

Genç bir taşralı öğrenci İstanbul'a hukuk öğrenimi için gelmişti. Fakat büyük şehrin kızları aklını başından alınca, bu güzel kızlar üzerinde ihtisas yapmayı tercih etti. Öğretim yılının sonuna doğru babası oğlunu ziyarete geldi ve bu arada beraberce şehri dolaşmaya çıktılar. Bir aralık Beyazıt'ta dolaşırken geniş bir bahçeye girdiler. Karşılarındaki büyük binayı gösteren baba, oğluna sordu:

- Bu ne yavrum? Hastahane mi?

"Ben de bilmiyorum!" diye cevap veren delikanlı, o sırada yanlarından geçen bir gence dönüp sordu:

- Afedersiniz, bu ne binasıdır?

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Öğretmen Acar'a sordu:

- Kamburu olan hayvana ne nedir?

- Deve öğretmenim.

- Aferin!... İki kamburu olan hayvana ne denir?

- Hacin devesi öğretmenim.

- Peki... Üç kamburu olan hayvana ne denir?

- Kamburu olan hacin devesi, öğretmenim!...

Oy ver:
loading
3.5(9 oy)

Öğretmen, Hayat Bilgisi dersinde, bulutların yeryüzündeki suların buharlaşmasından oluştuğunu uzun uzun anlattı. Sonra ön sıralarda oturan öğrencilerden birine sordu:

- Söyle bakalım oğlum, kara bulutlar neden olur?

Çocuk düşündü... Yutkundu... Bir şey diyemedi... Onun yanında oturan küçük kız çocuğu parmak kaldırarak:

- Kirli sulardan olur öğretmenim!...

Oy ver:
loading
4.5(8 oy)

Üniversitenin ilk günü dekan bir sınıfa girdi ve Günaydın! dedi. Sınıf hep birden Günaydın, hocam! deyince, A! Siz birinci sınıfsınız, dedi. Sonra açıkladı:

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

Bir toprak ağası oğlunu üniversiteye göndermişti. Sene sonunda oğlu köyüne dönünce, merakla sordu baba:

- Oğlum kaçıncı oldun?

- İkinci, dedi delikanlı.

- Yazık emeklerime. Ben seni oraya birinci olasın diye göndermiştim.

İkinci yıl delikanlı çok daha fazla çalışır ve bu sefer gerçekten birinci olarak döner. Sonucu babasına söyleyince adam aksi aksi başını salladı ve hayıflanarak:

- Sen birinci oldun ha? Yazık!... Demek o üniversite de üniversitelikten çıktı ha!...

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Sayfalar