oğul

Baba öfkeyle bağırıyordu:

- Rezalet! Kepazelik! Okulda iyice sermişsin. Hiç çalışmıyorsun!

- Ama baba, o kadar çok ders yığılıyor ki, başarmak imkânsız.

- Ne demen imkânsız? Ben Türkçede imkânsız diye bir kelime bilmiyorum.

Babasının bu sözü üzerine, oğlu odadan çıktı. Banyodan dişmacunu tüpünü alıp döndü, tüpü masanın üzerine sıkıp boşalttı. Sonra seslendi:

- Haydi bakalım, doldur şimdi bu macunu tüpe!

Oy ver:
loading
2.5(4 oy)

Deney kafesinde baba fare, bilgiçlik taslayarak oğluna açıklıyordu:

- Bak oğlum her zaman sabırlı ve akıllı ol. Babandan örnek al. Senin bu baban var ya, azmetti sonunda... Şu gördüğün bilim adamını; düğmeye her basıldığında peynir vermesi için eğitti...

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Temel on sekizlik oğlunu evlendiriyormuş. Çok erken değil mi diye soranlara: "Şimdi evlensin, sonra aklı başına gelir; o zaman da evlendiremem!" diyormuş.

Oy ver:
loading
4.5(2 oy)

Temel'le oğlu Trabzon'dan İstanbul'a gezmeye gelmişler. Gezerken oğlu Topkapı Sarayı'nı görmüş ve: "Baba bunu kim yaptı?" demiş. Temel oğluna: "Bilmiyorum" demiş. Kısa zaman sonra Kız Kulesi'ni görmüş: "Baba bunu kim yaptı?" demiş. Temel yine sabırla bilmiyorum demiş. Oğlu en son Dolmabahçe Sarayı'nı göstererek: "Baba bunu kim yaptı?" demiş. Temel bilmiyorum demiş. Oğlu:

- Baba seni sorularımla sıkmıyorum değil mi? demiş.

Temel ise oğluna dönerek:

- Yok evladım, demiş. Sor sor da; cahil kalma!...

Oy ver:
loading
3.5(4 oy)

Babası Fikret'e sordu:

- Sınıfta durumun nasıl?

- Çok iyi babacığım. Sobanın yanında oturuyorum!...

Oy ver:
loading
2.5(5 oy)

Sayfalar