otobüs

1962 yılında Frane Selak isimli, Hırvat bir müzik öğretmeni; Saraybosna'dan Dubrovnik'e giden bir trene bindi. Bu yolcuğun, onu tüm dünyaya tanıtacak olaylar zincirinin ilk halkası olduğundan habersizdi. Selak'ı taşıyan tren raydan çıktı ve donmuş nehre devrildi. Kazada 17 yolcu hayatını kaybederken, Selak kıyıya kadar yüzerek kurtuldu. Selak kazayı sadece kırık bir kol ve çiziklerle atlatmıştı.

Olaydan bir yıl sonra, Selak uçakla Zagreb'den Rijeka'ya yolculuk etmek için uçağa bindi. Gökyüzünde bir anda uçağın kapısı açıldı. Hava sirkülasyonu bazı yolcuları dışarı çekti. Uçaktan fırlayanlar arasında Selak da vardı.

Oy ver:
loading
3.5(246 oy)

Adamın işi varmış; İstanbul'dan, Ankara'ya gidiyormuş. Tam uçağa binerken kulağında bir ses:

- Binme, bu uçak düşecek!

Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş. İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış: "Uçak düştü kurtulan olmadı." Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında:

- Binme, bu tren raydan çıkacak!

Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş:

- Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...

Oy ver:
loading
4(29 oy)

Fizik dersinde öğretmen öğrencilerden birini kaldırıp sormuş:

Öğretmen: - Otobüstesin hava çok sıcak ne yaparsın?

Öğrenci: - Camı açarım hocam!

Öğretmen: - Söyle giren havanın sürtünme katsayısını?

Öğrenci: - Bilmiyorum hocam!

Öğretmen: - Otur sıfır!

Bu böyle bir değil iki değil bütün sınıfta sürmüş herkes dökülüyor... Öğretmen bir öğrenciyi daha kaldırmış:

Öğretmen: - Oğlum otobüstesin çok sıcak ne yaparsın?

Öğrenci: - Ceketimi çıkarırım.

Öğretmen: - Ama oğlum çok sıcak...

Öğrenci: - Gömleğimi çıkarırım...

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Fıkra bu ya; keçinin biri bir gün otobüsle Taksim'e gitmeye karar vermiş. Evinden çıkıp durağa kadar yürümüş. 5 dakika otobüs durağında bekledikten sonra nihayet Taksim otobüsü gelip durakta durmuş. Keçi gayet saygılı bir şekilde sırasını beklemiş ve sıra kendisine geldiğinde otobüsün merdivenlerinden yukarıya doğru çıkmaya başlamış. Ancak otobüsün tabelasından da emin olmadığı için herhangi bir yanlışlığa meydan vermemek için bir kez de şöföre otobüsün nereye gittiğini öğrenmek için sormuş. Bunun üzerine şöför keçiye biraz da şaşkınlıkla bakarak "Taksim'e" demiş.

Oy ver:
loading
3(8 oy)

Temel ile Dursun İngiltere'ye gitmişler. Gezerlerken de İngiltere'nin şu meşhur iki katlı otobüslerinden birine binmişler. Temel hemen üst kata çıkmış, Dursun da alt katta bir yere geçmiş. Biraz dolaştıktan sonra Temel sıkılıp, cep telefonunu çıkartmış alt kattaki Dursun'u aramış:

- Alo Dursun. Orada durumlar nasıl?

Dursun:

- Temel haçan bizim şoför uyumuş, otobüs kendi kendine gidiyor...

Temel:

- O da bir şey mi Dursun? Bizim katta şoför bile yok!...

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Sayfalar