papağan

Adamın biri eve; aldığı viagraları getirmiş. Papağanı tüm kutuyu bitirmiş. Bunu gören adam çok sinirlenmiş, papağanın ateşi sönsün, diye buzluğa atmış. 4 saat sonra buzluğu bir açmış ki papağan kan ter içinde kalmış. Adam: "Ne oldu sana; niye terledin; saatlerdir buzluktasın?" deyince. Papağan:

- Kolaysa sen dene bakalım, saatlerdir tavukların donmuş bacaklarını açmaya çalışıyorum! demiş.

Yüzbaşı evin papağanına belli başlı kelimeleri ezberletmişti. Mehmet gel, Mehmet git, şunu yap, bunu yapma v.s. Evde kimsenin bulunmadığı bir sırada evin yeni emireri ortalığı silip süpürmekle meşgul görünüyordu. İçeriden Mehmet diyen sesi duyunca fırladı koştu:

- Buyur, dedi ama arkası gelmedi.

Tekrar işine daldı. Bir zaman sonra tekrar çağrıldı. Şaşırmıştı. Odada bu emri beklemeye karar verdi. Papağana gözü takıldığı anda da papağan "Mehmet" diye çağırmasın mı. Derhal hazır ol vaziyetine geçerek:

- Buyur komutanım, dedi. Kusura bakma seni kuş sandımdı.

Adam dünya seyahati sırasında, tropikal bir adada; çok nadir bulunan, gözalıcı reklere sahip bir papağanı beğenerek satın almış. Yolculuğunu kesmek istemediğinden, papağanı kargoyla annesine göndermiş. Bir süre sonra annesine telefon edip:

- Anneciğim sana bir kuş göndermiştim aldın mı?

Annesi:

- Evet! Şu kuş... Teşekkür ederim oğlum. Gerçekten çok lezzetliydi!!!

Bir peder ve iki papağanı varmış. Peder ne zaman dua etse papağanlar da dua ederlermiş. Bir kadının da iki dişi papağanı varmış ama bu papağanlar çok azgınmış. Eve gelen her misafire sarkıntılık ederlermiş. Neyse bir gün kadın ne yapsam da bu papağanlar düzelse diye düşünürken; aklına peder gelmiş ve ona danışmaya karar vermiş. Kadın, pedere demiş ki:

- Benim iki dişi papağanım var. Bunlar çok azgın...

Peder de sen onları getir benimkilerin yanına koyalım bak hemen düzelirler. Kadın getirmiş ve daha kafese koyar koymaz dişilerden biri hemen: Kabul Oldu! hakkında devamını oku »

Adamın biri papağanı ile birlikte yaşıyormuş. Bir gün eve ikibin lira telefon faturası gelmiş. Adam şaşırmış. "Bütün gün işteyim, kim konuşmuş olabilir?" derken papağan aklına gelmiş. Eve gelmiş papağanı bayıltana kadar dövmüş. Sonra da kanatlarından tavana asmış; “Bir hafta böyle bekleyeceksin!” demiş. Biraz zaman geçmiş papağan yarı baygın karşısında Hz. İsa'yı çarmıha gerili şekilde görmüş ve sormuş:

- Sen ne zamandan beri böylesin?

Hz. İsa cevap vermiş:

- Milattan beri.

Papağan şaşırmış:

- Yuh be! Ne kadarlık konuştun?