profesör

Bir profesör konferans vermek için bir şehre gitmiş. Belirlenen saatte salona girmiş fakat ne görsün? Salonda yalnızca bir kişi oturmakta... Profesör bir an gururuna yediremeyip gitmeye yeltemiş... Ancak bunun kendisini dinlemeye gelen kişiye saygısızlık olacağını düşünüp vazgeçmiş. Gidip kürsüdeki yerini almış fakat önce bir sorayım diye düşünmüş; "Acaba bu kişi tek başına beni dinlemek ister mi?". Profesör adama sormuş:

Oy ver:
loading
3(513 oy)

Temel üniversitede profesörmüş ve çekirgeler konusunda bir araştırma yapıyormuş. Temel'in araştırma notları:

1.gün:

"Çekirgenin 1 ayağını kopardığımızda, zıpla deyince zıplıyor."

2.gün:

"Çekirgenin 2 ayağını kopardığımızda zıpla deyince zıplıyor."

3.gün:

"Çekirgenin 3 ayağını kopardığımızda zıpla deyince zıplıyor."

4.gün:

"Çekirgenin 4. ve sonuncu ayağını kopardığımızda kulakları duymuyor!..."

Oy ver:
loading
4.5(3 oy)

Temel arkeoloji profesörüdür ve Amerika'da gerçekleşecek bir arkeoloji konferansına davet edilir. Konferansta İngiliz bir profesör anlatmaya başlar:

- Biz ülkemizde yaptığımız bir kazıda yerin 25 metre altında telefon kabloları bulduk. Demek ki; bizim atalarımız yıllar önce telefon kullanmışlar.

Sonra da Amerikalı bir profesör söz alır:

- Biz ülkemizde yaptığımız bir kazıda yerin 50 metre altında telefon kabloları bulduk. Demek ki; bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlar.

Söz sırası Temel'e geldiğinde; Temel başlar anlatmaya:

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

Tıp Fakültesi birinci sınıfta profesör öğrencileri kadavranın başında toplamış ve arkadaşlar demiş:

- İlk kural; kadavradan iğrenmeyeceksiniz, mideniz bulanmayacak!

Sonra kadavranın arkasını çevirir, parmağını kadavranın k...çına sokar ve sonra da ağzına götürüp yalar, tüm öğrenciler iğrenerek bakarlar ama çare yoktur hepsi de aynı hareketi tekrarlarlar. Bütün sınıf aynı işlemi yaptıktan sonra profesör yeniden kadavranın başına geçer ve arkadaşlar der:

Oy ver:
loading
4.5(7 oy)

Yaşlıca, bir hanıma bir türlü teşhis konulamıyor. Kadıncağız yirmi sekiz gündür Üniversite hastanesinde yatmakta ve hiç bir sonuç yok. Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hastahanelerinde garip bir hiyerarşi vardır. Profesörler başta, arkasında Doçentler, sonrasında baş asistanlar ve bir iki parlak öğrenci üçgen düzende vizitlere nerdeyse uçarak giderler. Yine böyle bir gün ve tüm kadro hastanın başında. Profesör sorar: "Radyolojik tetkikler?". Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir. Sert ve kararlı bir ses:"EKG?". Derhal hocanın önüne serilir. "Eforlusu?" O da hemen açılır hocanın önüne. "Laboratuvar tetkikleri?". Her şey önceden hazırlanmıştır.

Oy ver:
loading
3(2 oy)

Sayfalar