Bir gün bir deli tımarhaneden kaçmış ve bir kahveye giderek kendine bir çay istemiş. Garson çayı getirmiş. Çayın yanında iki tane şeker varmış. Deli iki şekeride çayın içine atmış, bir kaç dakika sonrada garsondan iki şeker daha istemiş. Garson da getirmiş. Daha sonra iki tane daha istemiş, garson gine getirmiş. Bu böyle altı-yedi sefer sürmüş. En sonunda garson dayanamamış ve; "Şimdiye kadar on altı şeker attınız" demiş. Bunun üzerine deli de; "Onların hepsi eridi. Sen şeker getirmeye devam et!" demiş.
Çocuğun biri dünyaya nasıl geldiğini çok merak ediyormuş. Annesini ve babasını çok sıkıştırınca... Babası demiş ki:
- Bir gün kanepenin arkasına 2-3 tane küp şeker koyduk sonra gelip oraya baktığımızda gördük ki sen ordasın, seni aldık büyüttük.
Bunu öğrenen küçük çocuk bunun nasıl olduğunu merak ederek kanepelerin arkasına birkaç tane şeker de kendisi koymuş. Bir kaç hafta sonra bakmış ki; bir sürü karınca şekerin etrafına toplanmış... Çocuk, bu duruma sinirlenmiş; tam elini kaldırmış, karıncaları öldürecekken birden duraklamış: Baba Yüreği hakkında devamını oku »
Çok yaşlı ve aynı zamanda meraklı bir kadın alışveriş için çarşıya çıkmış. Yolda yürürken gözüne kuyrukta bekleyen seksi giyimli bayanlar takılmış. O gün hayat kadınları için vesika uzatma günüymüş, sırası gelen vesikasını uzatıp mühürletiyormuş. Yaşlı kadın en sondakine sormuş:
- Evladım bu ne kuyruğu böyle?
Seksi bayan alaylı bir şekilde yaşlı kadını süzerek: