siyaset

Çocuk akşam eve gelmiş ve babasına sormuş:

- Baba hayat bilgisi dersinde yönetimleri işliyoruz, bana demokrasiyi anlatır mısın?

Babası:

- Anlatmasına anlatırım yavrum ama senin bazı tanımları bilmen gerekiyor, demiş. Bak şimdi benim fabrikam var ve eve para getiriyorum, ben kapitalistim. Paranın nasıl harcanacağına annen karar verir, o hükümet. Hepimiz senin için yaşıyoruz, sen halksın. Beşikteki kardeşin, gelecek. Hizmetçimiz ise işçi sınıfı. Sen bunları öğren. Ben sabah sana demokrasiyi anlatırım, demiş.

Oy ver:
loading
3.5(92 oy)

Bir gün köy ahalisi, köy kahvesinde bir yandan haberleri izliyorlarmış; bir yandanda pişpirik çeviriyorarmış. Mustafa Ağabey, televizyonda Ecevit'i görmüş ve demiş ki:

- Ulan, başbakan oldu yüzümüze bakmıyor. Eskiden böylemiydi be! Etrafımda dolanırdı! Hey be... Zaman ne çabuk geçiyor!

Tabii kahvedekiler merakla sormuşlar:

- Mustafa Ağabey, sen nereden tanıyorsun başbakanı yahu?

Mustafa Ağabey istifini bozmadan cevap vermiş:

- Ulan üniversite yıllarında ağabeylik ettim ona! Az ekmeğimi yemedi! Gel gör ki şimdi bizi unutmuş baksana!

Oy ver:
loading
3.5(24 oy)

Bir afrika ülkesinin devlet başkanı, Rusya'ya Yeltsin'e ziyarette bulunur. Resmi görüşmeler derken Rus ruletini öğrenir ve çok beğenir. Yeltsin'e de kendi ülkesine geldiği zaman afrika ruleti öğreteceğine söz verir. Bir zaman sonra Yeltsin bu ülkeye gider. Resmi görüşmelerden sonra Yeltsin:

- Sayın Başkanım, bana afrika ruleti öğreteceğinizi söylemiştiniz, der.

Afrikalı Başkan:

-Tabi sayın Yeltsin.

Yanlarına 6 tane birbirinden güzel ve çıplak kız getirilir. Afrikalı başkan:

Oy ver:
loading
2(10 oy)

Diktatör bir akşam bar içeri girer. Tezgahtara yaklaşır. Hafif içkili bir adamın yanına çöker. Oradan buradan konuşurlarken sorar:

- Böyle hergün içmek için ne kadar kazanıyorsun?

Sarhoş:

- Günde 2 bin lira.

- Peki kemerleri biraz sıkalım diye ücretleri azaltıp, koşulları ağırlaştırsak, ne kadar kazanırsın?

Sarhoş:

- 4 bin lira.

Oy ver:
loading
2.5(9 oy)

Köylünün biri, sürekli tarlasına zarar veren ve tarlayı perişan edenin ne olduğu anlamak için, bir plan yapar. Bir kuytu köşeye çekilir ve gece gündüz beklemeye karar verir. Akşam karanlığı yeni çökmüştür ki; bir hışırtı duyar ve dikkat kesilir. Bir de bakar ki kocaman bir ayı. Tarladaki ekinden koparıyor, kokluyor beğenmediklerini atıyor, beğendiklerini karnını doyuruncaya kadar yiyor. Köylü çok şaşırıyor ve emin olmak için, bir akşam daha bekliyor. Ertesi akşam yine aynı ayı, aynı şekilde geliyor ve ekinleri koparmaya başlıyor.

Oy ver:
loading
4(17 oy)

Sayfalar