Bir sünnetçi dükkanının vitrinine şemsiye koymuş. Bu durum sünnetçinin bir arkadaşını çok meraklandırmış. Adam gelip sünnetçi arkadaşına sormuş:
- Azizim sünnetçi vitrininde şemsiyenin işi ne?
Sünnetçi gayet sakin cevap vermiş:
- Ne koysaydım?!.
Bir gün yeni açılan eczaneye bir adan gelmiş ve sormuş:
- Tavuk var mı?
Eczacı da:
- Yok efendim! demiş.
Adam ertesi gün yine gelmiş... Ondan sonraki gün de... Ondan sonraki gün de... Bir gün eczacı dayanamamış:
- Efendim burası eczane burada tavuk bulunmaz, diye çıkışmış.
Adam da altta kalmamış:
- E kardeşim madem tavuk yok; vitrine yaz o zaman tavuk yok diye! demiş. Tavuk Var Mı? hakkında devamını oku »
Şehirli tavukla, köylü tavuk gezerken, bir vitrinde iri ve beyaz yumurtalar görürler. Şehirli, gururla yanındakine döner:
- Görüyor musun; bunları ben yumurtladım, tanesi otuz kuruşa satılıyor!
Az ilerdeki vitrinde daha büyük ve sarı kabuklu yumurtalar görünce köylü tavuk arkadaşını dürter:
- Bak bunlar da benim yumurtalarım; kırk kuruşa satılıyor!
Şehirli altta kalmaz:
- Valla şekerim bizim horoz bey, on kuruş için bir tarafını yırtmaya değmez diyor!...