yalan

Bir zamanlar padişahın biri bir yalan yarışması düzenlenmesini emretti. Ülkenin her yerinden yalan yarışmasına katılanlar; padişahın huzuruna çıkıp inanılması güç, gerçekleşmesi mümkün olmayan bir yalan söyleyeceklerdi. Padişah kimin yalanının gerçekleşmesinin mümkün olmadığına kanaat getirirse onu bir kese altınla ödüllendirecekti.

Ülkenin en usta yalancıları, en usta dolandırıcıları birer birer padişahın huzuruna çıkıp yalan söylemeye başladılar. İçlerinden biri çıkıp:

- Padişahım ben ta gökyüzüne uzanan bir merdiven kurdum! dedi.

Oy ver:
loading
3(205 oy)

Palavracının biri başına topladığı üç beş cahile karşı övünüp duruyormuş:

- İşte ben güçlü ve maharetli bir adamım! Evet, ben Halep'te bulunduğum sıralarda altmış arşın uzağa atlamış bir kimseyim!..

Nasreddin Hoca da bu sırada oradan geçiyormuş. Palavracının yanına yaklaşıp:

- Yaa! demiş. Demek sen altmış arşın atlarsın? Haydi atla da görelim!

Adam hık mık etmiş:

- Ama... demiş. Ben Halep'te atlamıştım!

Hoca kızmış:

- Canım! demiş. Halep oradaysa arşın burada!

Oy ver:
loading
4(5 oy)

Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için Teksas'ta dolaşıyorlarmış. Büyük bir çiftliğin yanından geçerken otobüs, şoförün dalgınlığı yüzünden şarampole yuvarlanmış. Çiftlikte yaşayan bir çiftçi kaza yerine gelmiş, açıkta kalmasın diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah, şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş. Çiftçiye sormuş:

- Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek... Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?

Çiftçi cevap vermiş:

- Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler!!!

Oy ver:
loading
2(3 oy)