zenginlik

Gözleri görmeyen, bekar ve fakir bir Kayserili -nereden rast geldiyse- bir cine rastgelmiş. Cin, Kayserili'ye demiş ki:

- Benden bir dilek hakkın var... Ne istiyorsan dile, yerine getireyim!

Kayserili'yi almış bir düşünce... Zavallı gözlerinin açılmasını mı istesin?.. Evlenmek mi istesin?.. Yoksa zenginlik mi istesin?.. Bilememiş. Uzunca süre düşündükten sonra cine dönmüş ve dileğini söylemiş:

- Oğlumu, altınlarımı sayarken görmek istiyorum!...

Oy ver:
loading
4(42 oy)

Çok havalı ve zengin bir avukat, yeni aldığı, lüks spor arabasını ofisinin önüne park eder. Bu sırada da ofisteki çalışanlara nasıl gösteriş yapacağını düşünmektedir. Dalgın dalgın arabadan inerken yoldan hızla geçen bir kamyon, avukatın arabasının sürücü tarafındaki kapısını kopartır.

Avukat derhal cep telefonunu kapar ve polisi arar. Bir dakika içinde polis olay yerine gelir. Fakat avukat daha polisin tek bir soru sormasına fırsat bırakmadan haykırmaya baslar.

Oy ver:
loading
4(17 oy)

Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış; Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk da dahil... Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi, adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.

Aşk, adada kalan son duygu olmuş. Çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş. Ada neredeyse battığı zaman; Aşk, yardım istemeye karar vermiş.

Oy ver:
loading
4(133 oy)

Alışverişe gitmek üzere evden çıkan bir kadın, kapısının karşısındaki kaldırımda oturan bembeyaz sakallı üç yaşlı adamı görünce önce duraksadı. Sonra; onları, tüm içtenliğiyle evine davet etti. "Burada böyle oturduğunuza göre, üçünüz de kesinlikle acıkmış olmalısınız" dedi. "Lütfen içeri gelin, size yiyecek bir şeyler hazırlayayım." Üç yaşlıdan biri, kadına, eşinin evde olup olmadığını sordu. Kadın, eşinin biraz önce çıktığını, şu anda evde olmadığını söyledi. Yaşlı adam, başını iki yana salladı: "Eşiniz evde değilse, biz de davetinizi kabul edemeyiz" dedi.

Oy ver:
loading
4(35 oy)