Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Bir çiftçinin koyunu hastalanmış. Allah'a dua etmiş... Demiş ki:

"Allah'ım eğer koyunum iyileşirse; 15 gün oruç tutacağım."

Ertesi gün koyun birden iyileşmiş. Kırlarda koşup oynamaya başlamış. Çiftçi 15 gün orucunu tutmuş. Orucun tam bittiği gün aynı sapasağlam koyun aniden düşüp ölmüş. Çiftçi başını göğe kaldırmış:

"Tamam o zaman" demiş, "Ben de bu 15 gün orucu ramazandan düşmezsem... Koyunu da kurbana sayıyorum!..."

Oy ver:
loading
4(41 oy)

Özel muyenehanesinde hizmet veren evli bir doktor, hemşiresi ile yakınlaşmaya başlar. Bu yakınlaşma giderek arkadaşlığa, sevgililiğe sonrasında da kaçamak buluşmalara dönüşür. Bir müddet sonra hemşire doktora hamile olduğunu söyler. Doktor bu olayı karısından gizlemek istediğinden; hemşireye bir miktar para verir ve İtalya'ya gidip, çocuk doğana kadar orada kalmasını ister.

Hemşire sorar:

- Bebeğimiz doğduğunda haber vermemi ister misin?

Doktor:

- Bebek doğunca bana hemen bir kart gönder. Arkasına "spagetti" diye yaz. Bu bizim şifremiz olsun.

Oy ver:
loading
4(131 oy)

Yaşlı adam, bir gün, tanıdığı genç ve güzel bir kızla karşılaşmış ve hal hatır sormak için:

- Nasılsın kızım, durumlar nasıl, ne var ne yok? demiş.

Genç kız:

- İyilik, güzellik efendim sizi sormalı?

Yaşlı adam:

- Vallahi bizden yalnız iyilik!

Oy ver:
loading
4(60 oy)

Temel at yarışı izlemek için gittiği Veli Efendi hipodrumunda kendisine favori bir at seçip yarış başlar başlamaz tezahurata başlar; "Hadi aslanım! Hadi koçum!". At liderliğe yükseldiğinde herkesin gözü Temel'dedir. Temel gururlanır, koltukları kabarır, tezahurata devam eder.

Son 100'de atlar artık Temel'in atını birer birer geçmeye başlarlar. Son düzlükte Temel'in atı son sıraya kadar gerilemiştir.

Oy ver:
loading
4(12 oy)

Yaşlı bir yüzbaşının bir gün azacağı tutmuş, gitmiş yakın bir geneleve, kadın sipariş etmiş. Getirmiş karargaha. Boş bir odada işi götürürken elektrikler kesilmiş. Yüzbaşı da iyi görmeyince çağırmış bir eri ve olay sırasında feneri tutmasını istemiş. Er feneri tutarken yüzbaşı da işe devam ediyormuş ama kadında ses seda yok. Yüzbaşı bozulmuş. Merak etmiş acaba suç bende mi diye. Ere demiş "Biraz da sen geç bakayım ben tutayım feneri...". Er başlamış olaya, kadın nasıl bağırıyor. Yüzbaşı durumu görmüş erin ensesine bir tokat vurmuş:

- Bak… demiş. Bak, fener böyle tutulur işte!...

Oy ver:
loading
4(12 oy)

Sayfalar